Bağımsız Belediye Başkanı iken geçen hafta itibariyle Ak Parti’ye geçtiniz. Bu geçiş sürecini ve bundan sonra Ak Parti çatısı altında Tuzluca’yla ilgili neyi planlıyorsunuz? TÜRKAN: Ak Parti yabancısı olduğum bir camia değil. İlk dönem Belediye Başkanlığımı Ak Parti çatısı altında yapmıştım. Haberim olmadan üyelik kaydım silinerek müracaatım engellendi ve farklı bir şekilde seçime girdik. Gerçekçi olmak gerekirse gönlümüz hep oradaydı. Tekrardan ait olduğumuz partiye geri döndük. Tabi geri döndüğümüzde bazı şeyleri unutmamak lazım. Birinci başkanlık dönemimde, Cumhuriyet tarihinden daha eski bir resmi tarihi olan ilçemizde maalesef başta kanalizasyon, içme suyu şebekeleri ve kentsel dönüşüm olmak üzere tamamı yapılmamış vaziyetteydi. Önce Allah’ın sonra da mevcut iktidarın sayesinde bunların tamamı gerçekleştirildi. Tuzluca’da 64 kilometre kanalizasyon şebekesi, 86 kilometre içme suyu şebekesi, TOKİ tarafından kentsel dönüşüm, 285 bin metrekare kilitli parke taşı, parklar ve yolları ilk dönemde yaptık. İlk dönemimde çok önemli bir şey daha yaptık. Tuzluca’da köyleri afet bölgesi ilan ettirmiştik ve bine yakın konut yapıldı. Tabi ki bağımsız Belediye Başkanlığıyla ile iktidar partisinin Belediye Başkanı olmanın farkını bizzat yaşadım ve gördüm. Tabi ki iktidarın gücü olduğu zaman her şey farklı oluyor. Kapılar daha farklı açılıyor. İlçeye gelecek hizmetler çok daha kolay gelecek Allah’ın izniyle. Kısa, orta ve uzun vadede değerlendirirsek nasıl planlarınız var? Özellikle bizim uzun vadede, üç yılın sonunda olmazsa olmaz üç projemiz var. Bunlardan birincisi hâlihazırda Iğdır ilimizin sınırları içerisinde eğitim öğretim faaliyeti yapan bir önceki başkanlık dönemimde çabalarımızla tabelası asılan Tuzluca Meslek Yüksekokulu’nu fiili olarak getirmek. Bu noktada belediye olarak yer tahsisini yaptık ve YÖK nezdinde inşallah gerekli finansmanı çıkarılarak meslek yüksekokulu binasının yapılması için bastıracağız. Üniversite, bir şehrin kültürel gelişimi ve ekonomik kalkınması için çok önemli. “DOĞALGAZ HAYATI KOLAYLAŞTIRIR” İkinci hedefimiz ise doğalgaz. Doğalgaz hayatı kolaylaştırır. O yüzden doğalgazın getirilmesi konusunda birinci muhatabımız Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) ve Enerji Bakanlığı. Bu kurumlarla da gerekli çalışmaları yapacağız. “GÖKTAŞ BARAJI’NIN BİR AN ÖNCE FAALİYETE GİRMESİ LAZIM” Üçüncü hedefimiz de özellikle tarımla uğraşan hemşerilerimizin daha verimli bir tarım faaliyeti yapabilmesi için Göktaş Barajı’nın bir an önce faaliyete girmesi lazım. Göktaş Barajı’nın işlevini şöyle açıklayayım: 10 ay boyunca boşa akan dere sularımız barajda tutulacak, Temmuz ve Ağustos aylarında tarlalarını sulayamayan çiftçilerimize su verilerek daha çok ürün çeşitliliği ve kırsal arazilerin tarıma kazandırılması sağlanacak. İşte bu üç proje bizim olmazsa olmazlarımız. Kısa vade de bir an önce belediye binası yapmak istiyoruz. Bunun dışında ilçemize dışarıdan gelen öğretmenlik yapan, sağlık kurumlarında, askeri birimlerde, emniyette çalışan memurlarımız var. Bu insanların birçoğu Iğdır’a gidiş geliş yapıyor. Çünkü konaklama problemi var. Memurların geçici olarak kalacağı yer mi yok? İşin ilginç tarafı sürekli kalacak yerleri de yok. Kiralık ev bulunamıyor. Önceki başkanlık dönemimde 80 daire ve 90 dükkan olmak üzere TOKİ Konutları’nı yaptırmıştık. Artık o da ihtiyaca cevap veremiyor. Biz belediye olarak bu konuya kendi belediye imkanlarımızla el atacağız. Bu şekilde Tuzluca’da görev yapan memurlarımızın Iğdır’a gitmesinin önünü keseceğiz. “YAPMAMIZ GEREKEN 6 BİN METRE YOLUMUZ VAR” Belediyenin asli görevleri zaten devam ediyor. Klasik faaliyetlerden bahsetmeyeceğim ama birinci başkanlığımız döneminde şehrimizin sadece yüzde 5’lik kısmında kilitli parke taşı vardı. Biz bu sayıyı yüzde 32’ye çıkarmıştık. Bizden sonra da bu sayı yüzde 40’a kadar çıkarıldı. Ama hala bizim, asfalt ve kilitli parke yapmamız gerek. İvedi bir şekilde yapmamız gereken 5 bin - 6 bin metre yolumuz var. “SOSYAL ALAN ÇOK ÖNEMLİ” Tüm bu çalışmaları yaparken sosyal alan çok önemli bir nokta. Gençlerimizin ailelerin doğayla iç içe yürüyüş yapabileceği yerlerimiz yok. O noktada mevcut derelerimiz var. Derelerimiz ıslah ederek yürüyüş alanları, dinlenme alanları yapacağız. Bununla alakalı hali hazırda projelerimiz devam ediyor. “TUZLUCA’MIZI BİLMEYEN KALMAYACAK” Tüm bunları yaparken Tuzluca’mızı duymayan bilmeyen kalmayacak. İlçemizin markalaşması ve ülke genelinde tanınır olması noktasında biz çaba sarf ediyoruz. Fuarlara gidiyoruz, farklı şekillerde bunu yapıyoruz. "TÜM KARARLARI 4 PARTİ YÜZDE 90 OY ÇOKLUĞUYLA ALIYORUZ" Belediye Meclisimiz tam bir Türkiye yapısı. 3 tanesi bizimle beraber kazanan, 2’si Ak Parti, 2’si CHP, 2’si de HDP üyesi olmak üzere 9 Belediye Meclis Üyemiz var. Yaklaşık iki yıldır bağımsız olmamıza rağmen alınan kararların tamamı açık ve şeffaf yönetim ile ilçe menfaatleri doğrultusunda yüzde 90 çoğunluğun kararıyla alınıyor. Sevgi dili, barış dili, kardeşlik dili ve birlik beraberlik dili çok önemli. Bunu daha çok yapmaya gayret etmeliyiz. Tuzluca olarak biz hassas bir bölgedeyiz, birbirimizi kucaklamak zorundayız. Çalışan Kadınlar Kooperatifi’niz hakkında bilgi verir misiniz? Tuzluca Çalışan Kadınlar Projesi bir aileyle başlayan bir projeydi. Ev sahibi bir ailemizin evinin önünde iki tane kayısı ağacı vardı. Düzenli olarak erzak yardımı yaptığımız bir aileydi. Kayısılarının döküldüğünü gördük. Neden döküldüğünü sorduğumuzda satamadıklarını söylemişlerdi. Biz de “Şekerinizi kavanozunuzu verelim, bize reçel üretin kayısınızın da parasını verelim. Yapar mısınız?” dedik ve kabul ettiler. Derken yaklaşık 25-30 aileye çıktık. Kayısı ürettiler, marmelat ürettiler, farklı ürün kalemlerine girdiler. Biz de daha sonra Tuzluca Çalışkan Kadınlar Grubu koyduk adını ve Serhat Kalkınma Ajansı’na verdiğimiz proje geçtikten sonra da bunu kooperatifleştirdik. Şu anda Tuzluca Çalıkşan Kadınlar Kooperatifi olarak geçiyor. Kooperatifimiz için içerisinde makinelerin de olacağı bina inşaatımızı bu yaz ivedi olarak tamamlayacağız. “TUZLUCA LOKOMOTİF OLDU” Güzel bir haber de vereyim. Bizim reçel üretimimizden sonra Iğdır’da herkes reçel üretmeye başladı. Tuzluca bu konuda lokomotif oldu. Tabi reçel bize yetmemeye başladı, reçeli herkes yapıyor. Bu yaz papatya adaçayı ve kekik olmak üzere kuru bitkiler üzerine bir çalışma yaptık. Bunları kadınlarımız topladı, kuruttu, paketledi ve ciddi anlamda bu işi ticarete yönlendirmeye çalıştık. Binamız yapıldıktan sonra özellikle bakliyat paketlemeye yoğunlaşacağız. Bu kooperatif neden kadınlar üzerinden kuruldu? Bizim Anadolu kadınımız çilekeştir, vefalıdır, çalışkandır.. Kadınlarımızın eline bir 20 TL geçtiği zaman yastığın altına koyar “20 TL daha toplayayım da çocuğumun kazağını, ayakkabısını yenileyeyim.” der. O yüzden bizim Anadolu kadınımız azizdir. Kurtuluş Savaşı’nda da kadınlarımızın rolü büyüktür. O yüzden “Önce kadın” dedik. Zira toplumu doğuran büyüten yönlendiren eğiten terbiye eden kadındır. Kadınlarımız güçlü olduğu zaman her şeyin çok daha güzel olacağı kanaatindeyim. Tuz Dağı’mızı turizme nasıl kazandıracaksanız? Tuzluca belediye başkanı olarak Tuz Dağı’nı anlatır mısınız? Tuzluca’mızın önemli bir değeri olan ve adını da buradan alan Tuz Dağı Türkiye’nin tuz ihtiyacını 100 yıl karşılayabilme rezervine sahip bir dağ. Tuz dağındaki tuzun özelliği de çok ilginç. Dünyada 98 mineralli tek kaya tuzu bizdedir. Normal tuz öldürür Tuzluca kaya tuzu yaşatır. Ağzınıza attığınız zaman o minerallerin tadını alırsınız. Bunların dışında antik çağlardan beri tüm kadim medeniyetler bölgenin tuz ihtiyacını buradan karşılamışlardır. Sümerler döneminden kalma tuz mağaraları var ve hali hazırda tuz dağının altında ağaç dalları gibi kilometrelerce mağaralar var. Tuz mağaralarının özelliği de başta astım olmak üzere tüm akciğer hastalıklarının tedavisinde iyileştirici özelliği olması. Yani dünya tıp literatürlerinde kabul edilmiş. “TUZLUCA’NIN TURİZME BÜYÜK KATKISI OLACAK” Tuz Dağı konusunda hâlihazırda bir çalışmamız var. Tuz Rehabilitasyon Merkezi yapılıyor. Burada başta akciğer ve cilt hastalarımız gelip vakit geçirebilme sağlıklı ve iyi vakit geçirebilme imkanı bulacak. Yaklaşık olarak bir ay içerisinde açılışı yapmayı planlıyoruz. İnanıyorum ki yurt içi ve yurt dışı turizmine Tuzluca’nın büyük katkısı olacaktır. Tuzlucalılara buradan bir çağrınız olacak mı? “DEDELERİNİZİN MEZARLARININ OLDUĞU TOPRAKLARI UNUTMAYIN” İstanbul’da çok büyük bir Tuzlucalı nüfusumuz var. 40-50 bin gibi bir nüfustan bahsediliyor. Öncelikle şunu söyleyeyim: Dedelerinizin mezarlarının olduğu toprakları lütfen unutmayın. Büyük şehirlerde yaşayabiliriz, çok büyük iş insanları olabiliriz, milyon dolarlarımız olabilir, çok büyük makamlarda olabiliriz ama ait olduğumuz topraklar oralar. Bu noktada özellikle iş insanlarımızı biraz daha duyarlı olmaya davet ediyorum. “ALLAH’IN VERDİĞİ GÜZELLİKLERİ PAYLAŞMAZSANIZ HİÇBİR ANLAMI YOK” Iğdır’ımızın 154 köyü var ve bu köylerin 81 tanesi Tuzluca’da. Öyle köylerimiz var, öyle insanlarımız var ki aşsız diyebiliriz. İş insanlarının bölgeye sahip çıkmasını istiyorum. Hiçbir şey yapamıyorsanız gelirsiniz 3 ayda bir ihtiyaç sahiplerine erzak dağıtırsınız. Bunu bir iki kişi dışında kimse yapmıyor maalesef. Gelin orada çocuklarımızı giydirin, okul sezonunda okul kıyafeti getirin hayır işleyin. Zira Allah’ın verdiği güzellikleri paylaşmazsanız hiçbir anlamı yok. Hemşerilerimiz memleketle bağlarını kesmesinler istiyorum” İSA KARAARSLAN / KENT YAŞAM