‘Tırnakları ile kazıya kazıya’ diye bir tabir vardır bilirsiniz. Erdal Uçar’da onlardan. Ülkede 80 yılların sancıları sürerken 1984 yılında Eleşkirt’te dünyaya gelen Uçar ilk ve orta öğretimini Orgeneral Eşref Bitlis Ortaokulunda tamamlayarak ardından Küçükköy Teknik Lisesine gitti. Eğitim hayatına aralıksız devam eden Erdal Uçar yüksek öğrenimine Gazi Üniversitesi Bilgisayar Teknolojileri ve Programlama Bölümünde devam etti. Mezuniyetinin ardından lisans eğitimini tamamlamak için Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinde tahsil gören Uçar, buradan da başarıyla mezun olarak iş hayatına atıldı. Uçar, tekdüze bir yaşam tarzındansa çok yönlü ve çok alanlı hareketli bir hayatı tercih ederek, iş ve ticaret alanında yap-sat gayrimenkul ve emlak işleriyle uğraşırken diğer yandan siyaset ile ilgilenmeye başladı. Hem iş hem siyaset adamı olmaya kararlı olan Uçar, aslında kendi başına ve kendi emeğiyle bir yerlere geleceğini henüz bilmiyordu. ZOR OLANI SEÇTİ Zor bir hayatı seçen Uçar, Sultangazi’de mahalle başkanlığı, İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği, İlçe Başkan Yardımcılığı, Dış İlişkiler Birim Başkanlığı ve Yerel Yönetimler Birim Başkanlığı yaptı. 2014 yerel seçimlerinde belediye meclis üyeliğine seçilen Uçar, son olarak Sultangazi Belediye Başkan Yardımcılığı görevini yürütmektedir. Aynı zamanda aile olgusunun bilincinde olan Erdal Uçar, evli ve 4 çocuk babası olarak örnek bir aile babası olarak bilinmektedir. , ‘MESELE İNSANA FAYDALI OLABİLMEK’ Henüz çok genç olmasına rağmen siyasette önemli görevlere gelmiş ve mevcut olarak Sultangazi Belediye Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Erdal Uçar, iş, siyaset ve özel yaşantısında yürüttüğü istikrarlı duruşunu toplumsal alanda da sürdürmeye devam ediyor. Sultangazi Ağrılılar Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunan Uçar, aynı zamanda Ahmedi Hani Derneğiyle de etkileşimde bulunarak sosyal ve kültürel çalışmalara katkı sağlıyor. ‘BENLİK DEĞİL, HİÇLİK BİLİNCİ’ Toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın önemine değinen Erdal Uçar, “Bir insana, içinde bulunduğunuz topluma faydalı olamadıktan sonra makam, mevki, siyaset, iş, ticaret aklınıza ne geliyorsa hepsi geçici. İnsan kendi başına hiçtir. Ne diyor Şemsi Tebrizi “Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen hiç ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutanda benlik zannı değil hiçlik bilincidir” diyor. ‘KENDİME 5 DAKİKA BİLE AYIRMIYORUM’ Uçar devamında, “Yani ne olduğumuz, hangi mevkide olduğumuz, ne kazandığımız sadece kabuktur. Çömlek içindeki boşluk kadar faydalıdır. Ne kadar aş alırsa o kadar insanın karnı doyar. Dışı altından olmuş, topraktan olmuş ne fark eder. İşte ben de nerede ne şekilde hangi görevde olursam olayım tek amacım insana topluma faydalı olmaktır. Ticareten bir yerelere yürüyüp yada mesleki olarak kendi başıma hayatımı çok rahat yürütebilirdim. Ancak ben istedim ki topluma faydalı olayım. O yüzden bu zor ve çetin yoldan kendime ayıracak 5 dakikam bile olmadan çalışıyorum. Ben vaktimi insanıma, topluluma vakfediyorum” ifadelerini kullanarak gençlere örnek oluyor. Raşit YILDIRIM