Aile hukukunda eşlerin bir birlerine kanunda sayılan şartlar ve nedenler doğrultusunda boşanma davası açma hakları vardır. Taraflar boşanma davası açıldıktan sonra bir birlerini affetmesi halinde ise boşanma davası reddedilecektir. Bu durum çoğunlukla bilinmekte olup önem arz eden husus ise evlilik birliği devam ederken af durumunun önemidir.

Eşler evlendikten sonra boşanma davasına konu olacak bir durum yaşamaları halinde (örneğin zina eylemi) boşanma davası açma hakkına sahip olacaklardır. Fakat dava açma hakkına sahip olan eşin diğer eşi affetmesi halinde bir daha zina eylemi nedeniyle boşanma davası açamayacaktır. Bunun nedeni ise yapılan eylem sonucunda eşin diğer eşi affetmesidir. Fakat tekrardan bu eylemin gerçekleşmesi halinde eş, diğer eşi affetmez ise bu nedeni boşanma davasına konu ederek davasını açabilecektir.

Eşlerin bir birlerine affetmesi hususu ise birçok şekilde ispat edilebilmektedir. Uygulamada affetme hususu, boşanma davasında savunma kısmına konu olmaktadır. Örnek vermek gerekir ise; davacı eş, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle diğer eşe dava açmış olup, davalı eş ise bu durum karşısında yapmış olduğu eylem sonucunda eşinin kendisini affettiğini ve birlikte yaşamaya devam ettiklerini mahkemeye belirterek bu hususu ispatlamaya çalışacaktır. Bu durumda ise affetmenin ispatı gündeme gelecektir.

Eşin diğer eşi affetmesi şekle bağlı değildir. Örneğin, bir mesaj yoluyla eşlerin bir birlerini affettiği ve daha sonra ortak hayata devam etmeleri; eşin diğer eşi sözlü yollarla veya üçüncü kişilerin yanında affettiğini beyan etmesi; eşlerin boşanma davasına konu olacak olay sonrasında yapmış oldukları eylemlerle de affetme durumunun ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Tarafların boşanma konusuna neden olan olay sonrasında belli bir süre ortak hayatı sürdürmeleri, birlikte tatile çıkmaları gibi durum sonucunda artık bahsi geçen eylemler boşanma davasına konu olamayacaktır.

Konumuz ile ilgili son olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bir kararını paylaşmak gerekir ise, ‘’Boşanma davasında; affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olaylara, boşanma nedeni olarak dayanılamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadın kocasının fiziksel şiddetine maruz kalma olayına, boşanma nedeni olarak dayanma imkanını yitirmiştir. ‘’

Av. Abdullah FIRAT