Yaşadıkça gördük…

Yaşadıkça duyduk…

Her şey ortada… Artık yurtta ve dünyada bilmeyen kalmadı!

Bir dayanılmaz uzun süreçte, insanı değerlerimiz öyle bir yıkım yaşadı ki…

Tam da demokrasiyle adalete olan inancımızı kaybettiren şiddetiyle…

Tam da devleti yöneten herkese olan güvenimizi en temelden sarsan yanlış uygulamalar darbesiyle…

Devlete dair siyasal rakamların, seçim sandıklarında da inandırıcılığını kaybetmesini tüm dünyaya yansıtması haliyle…

BÖYLECE…

Yurtta ve dünyada bir çıkmaza yola girdik.

Ne diyelim?

Oturup öylece bakalım mı?

Ne iyi oldu, falanca partinin aldığı oyu falanca partiye niye kaydırdınız demeyelim mi?

Açılan sandıklardan kaydırılan oylar sayesinde, haksız oy alıp hava atan parti ve kişilere bravo ne kadar başarılı oldunuz mu diyelim?

Bakandır, milletvekilliğine aday olur ancak bakanlığı bırakmaz!

Derken milletvekili seçilir, bu kez yine de bakanlığı bırakmaz! Oysa bu ülkede yasalar var. Kimse ‘’ BİZ YAPTIK OLDU.’’ Diyemez!

Ne var ki bırakın demeyi, istedikleri gibi her bir yana hükmediyorlar…

Bunları gören duyarlı yurttaşların, millet ve devlet adına yapılan işlere inancı kaybolmaz mı?

Sahi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti böyle bir keyfi yönetimle bir dayanılmaz ‘BEKA’ sorunu yaşamaz mı?

Hani kendileri durmadan ‘’BEKA… BEKA…‘’ Diyor ya…

En milliyetçi ve de en yerli sloganları atarak… Muhalif olanlara terörist damgası vuruyorlar ya…

Sözde siyaset adına diyorlar da diyorlar ya…

Onlar diyor, medyaları da bas bas bağırıyor…

Derken akla kara öyle bir harmanlanıyor ki…

Vatandaşlar da içinden çıkamıyor!

Şimdi gel de yurttaş olarak böylesine bir siyasetle böylesine bir medya borazanlığına inan…

Sahi nasıl inanalım ki…

İnancımız nasıl kaybolmasın ki…

Çünkü gerçekler değil, gerçek dışı konular konuyor yurttaşların önüne…

Tıpkı her seçim akşamı herkesi çileden çıkaran şu bildik ajans gibi…

Kardeşim niye hep siz?

Niye başka yurttaşlar yasal ve demokratik hakkını kullanarak ülke yönetimine gelmesin ki…

Bu ısrar niye?

Bu ülkede tüm kurum ve kuruluşlar sizin değil, bu milletin emrindedir!

Sadece sizin oylar mu yüksek yüksek yazılıp gelecek?

Sadece muhalefet oylarına mı itiraz edilerek, YSK’ya veriler girmeyecek?

Peki, oylarımızı silmişler… Oylarımız sandık başındaki tutanakta varken, diğer yerlere geçmemiş diyen, onlarca yüzlerce adaylarla onların partilerinin hakkını kim koruyacaktır?

Yoksa demokrasi ve de hukuk sadece sizin için mi vardır?

Oh ne güzel memleket!..

DEVLETİN TÜM OLANAKLARINI KULANACAKSINIZ.

MEDYANIN YÜZDE 90’I SİZE ÇALIŞACAK.

MİLLETİN AJANSI HER SEÇİMDE SİZİ ÖN PLANA ÇIKARARAK İŞ YAPACAK.

‘’Oyumuz çalındı’’ deyip hak arayanlar göz altına alınacak!

Öte yandan da her duyarlı vatandaş bu olup bitenlere seyirci kalacak öyle mi?

İstanbul seçimlerinde zaten her şey ortaya serildi!

Orada da demokrasi ve devlet yönetimine olan inancımız sarsılmıştı elbette!

Yani orada da seçim konusunda inancımızı kaybettik…

Bugünkü seçimlerde de…

Gerçek şu ki, bu millet kimin çok oy aldığını… Kimin az oy aldığını çok iyi biliyor çok…  Beyaz camlı çoklu TV’lere rağmen çok iyi biliyor…

Geçmişteki uygulamalarıyla güven vermeyen kurullara rağmen çok iyi biliyor!

Sahi, bunca yanlışlar yapılarak milletin güveninin sarsıldığı bir ülkede:

KİME MİLLİYETÇİ KİME YERLİ DENİR ACABA?

KENDİLERİNDEN OLMAYAN HERKESE FETÖCÜ VE TERÖRİST DİYENLERİN:

MİLLETE VE DEVLETE KARŞI YAPTIKLARI EN DAYANILMAZ YANLIŞLARIN HESABI NE OLACAK ACABA? YOKSA BİRİ EN AĞIR SUÇ SAYILIRKEN… DİĞERİ SAYILMAZ MI?

Öyle ya: Aynı şeye eşit olan iki şey birbirine eşittir.

Yani kim işlerse işlesin suç suçtur ve de kimsenin yanına kalmamalı…

Kim bu devlete ve millete zarar veriyorsa yanına kalmamalı, hesap sorulmalıdır!

 Bu ülkede:

KAYBOLAN MALLARIN… KAYBOLAN CANLARIN….

SANDIK SANDIK BİR YERLERE KAYDIRILAN OYLARIN HESABI SORULMALIDIR!

SORULMALI Kİ ADALETE, DEVLETE VE DEMOKRASİYE OLAN İNANCIMIZI KAYBETMEYELİM!

CAMİYE, KIŞLAYA, OKULA VE YARGIYA SİYASET SOKANLARIN YÜZÜNDEN YURTTAŞLIK BAĞIMIZI SARSMAYALIM!..

BUGÜN VİCDANLARDA MAHKÛM OLANLARIN… YARIN GERÇEK BİR ADALET ÖNÜNDE BU AZİZ MİLLETE HESAP VERECEĞİNİ ASLA UNUTMAYALIM

Ne diyelim?..

Bugün adaletin ayağa kalkıp hüküm vermesini beklemek bir insani saflık olduğuna göre:

Biz de hayata, adalete, devlet yönetimiyle siyasete olan yurttaşlık inancımızın kaybolmasına sebep olanları:

Vicdanımıza… Ahlakımıza… Erdemle tüm ulusal değerlerimize havale ediyor…

Orada yargılanıp hüküm giymesini istiyoruz!

Evet, özgürlüğümüzü, yurttaşlar olarak kamusal haklarımızı, demokratik haklarımızla tüm yasal kazanımlarımızı yok sayanları ne unutmalı ne de unutturmalı…

Önce öz benliğimizde yargılayıp hüküm giydirmeli…

Sonra da adalet önünde…

Evet, yaşayıp yaşlandıkça kendileri yüzünden insan insan inancımızı kaybettik!

Meğer utanarak yaşayıp, utanarak yaşlanmak da varmış bir duyarsızlar coğrafyasında…

Saçlarımıza ak düştü, elbette ki bu doğaldır!

Ancak saçlarımızın ağardığı son yıllarda:

Adalete, ahlaka, vicdana ve demokrasiye olan inancımız karardı!