TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldüğü kararı sonrasında bugün Meclis'te yaşananlar 22 yıl önce Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan 'Anayasa Kitapçığı Krizi'ni hatırlattı.

VEKİLLER KÜRSÜYE YÜRÜDÜ

Hüküm TBMM Genel Kurulu'nda okunur okunmaz ortalık karıştı. Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine tepki gösteren bazı milletvekilleri TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın olduğu kürsüye yürüdü.

Bazı vekiller ise kürsüye Anayasa kitapçığı fırlattı. O anlar kameralara tarafından saniye saniye kaydedildi.

Adnan Oktar'ın işlediği 'Yaratılış Teorisi' yeni Milli Eğitim müfredatında Adnan Oktar'ın işlediği 'Yaratılış Teorisi' yeni Milli Eğitim müfredatında

NE OLDU?

Anayasa Mahkemesi, (AYM) Gezi Davası'ndan tutuklu bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'la ilgili ikinci kez hak ihlali kararı verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk ihlal kararında olduğu gibi, dosyayı Yargıtay'a gönderdi.

Daire, "Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını" belirterek Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyulmamasına karar verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararları uygulanmayan Can Atalay’ın vekilliğinin bugün ya da bu hafta içinde düşürüleceğini açıklayarak "Karar bugün veya bu hafta okunacak" dedi.

ANAYASA KİTAPÇIĞI KRİZİ

19 Şubat 2001 tarihinde Millî Güvenlik Kurulu, aylık olağan toplantısını gerçekleştirmek üzere Çankaya Köşkü'nde sabah saat 9.30'da toplandı ancak Bülent Ecevit 15 dakika gecikmeli katıldığı için toplantı 09.45'te başladı. Ahmet Necdet Sezer başkanlığındaki toplantıda kurul üyeleri yerlerini aldıktan sonra toplantı salonu kapısı henüz kapanmamışken Ahmet Necdet Sezer, sağ tarafında oturan Bülent Ecevit'e dönerek daha sonra toplantıya katılanlar tarafından "çok sinirli ve yüksek bir ses tonuyla" olduğu ifade edilen ve krize neden olan sözlerini söyledi. Sezer, hükûmeti yolsuzluklara karşı pasif kaldığı, denetleme kurullarının yeterince çalıştırılmadığı ve Anayasa'ya aykırı uygulamalarda bulunmakla suçladı.

Sezer: Ben yolsuzlukları ortaya çıkarmaya çalışıyorum, siz beni engellemeye çalışıyorsunuz. Beni küçük düşürüyorsunuz. Kamuoyu önünde beni yıpratmaya çalışıyorsunuz. Ben Cumhurbaşkanıyım, her türlü yetkim var. Anayasa'yı bilmiyorsunuz. Bilene de sormuyorsunuz. Sürekli Anayasa'ya aykırı kararnameler gönderiyorsunuz. (Elindeki Anayasa'yı Ecevit'e doğru fırlatarak) Yolsuzluklarla mücadeleye devam edeceğim.

Ecevit: Bitti mi?

Sezer: Hayır, bitmedi. Yargıyı emrinize almışsınız, yasamayı baskı altına aldınız. Yolsuzluk yapanları kayırıyorsunuz. Yolsuzluk yaptığı söylenenler hâlâ kabinede.

Özkan: (Sezer'in cümlesi bitmeden ayağa kalkarak) Nankörlük ediyorsunuz. (anayasa kitapçığını geri atarak) Bu üç lider sizi Cumhurbaşkanı seçti. Kendinizi ne sanıyorsunuz? Esas hükûmetin mücadelesini engelleyen sizsiniz.

Ecevit: (ayağa kalkarak) Bu şartlar altında daha fazla çalışamam. (salonu terk eder.)
Basında yayınlanan diyalog

Bunun üzerine Ecevit'le birlikte yardımcıları Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz ile İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu salonu terk etti. Toplantı salonunda yalnızca asker ve bürokrat üyelerin kalması ve siyasi üyelerin toplantıyı terk etmesi nedeniyle toplantının bu hâliyle gerçekleşemeyeceği gerekçesiyle MGK toplantısı saat 10.30'da Ahmet Necdet Sezer tarafından sonlandırıldı.

Editör: Anıl Kılıçlı