Her şey size karşı geliyor gibi görünüyorsa, uçağın rüzgara karşı hareket ettiğini unutmayın. Çok sevdiğim bir sözdür fakat teknik olarak şu günlerde rüzgar karşı gerçekleşen uçuşlardan tedirgin oluyorum. Sebebine gelince şu yeni havalimanı.

Hamleli rüzgar ne demek hiç duydunuz mu?

Bir diğer adı darbeli rüzgar.

Rüzgar olmazsa uçak uçamaz. Tabiri caiz ise havada taş olur. Yakıt kadar elzem olan rüzgarın havacılık tabiri ile bir çok şekli ve ismi var. Aşırı rüzgar uçakların inişine müsaade etmez. Münferit, aşırı ve ani rüzgarlar her zaman tehlikelidir. Hem kalkışta hem inişte rüzgar ölçümleri uçak için uygun şartlarda olmalıdır.

Rüzgardaki ani ve şiddetli değişiklik uçağın hızının aniden düşmesine sebep olur. Burada teknik bilgi vermek değil amacım.

Sadece önümüz kış ve zor hava şartlarında, neler yaşayabiliriz kısacık ona değineceğim.

İstanbul Havalimanı zor geçen kış şartlarında kuzeydeki yeni mekanında nasıl emniyetli ve konforlu uçuşlara zemin hazırlayacak göreceğiz. 

Dönelim hamleye...

Ortalama rüzgar hızının ani artışına deniliyor hamle. Süresi 20 sn den az. Hamleye yakalanan uçak kafa ve kuyruk rüzgarı hızla değişiklik göstereceği için ne hızlanabilecek ne de yavaşlayabilecektir.

Peki bu hamleye sebep olan ne?

Yeryüzü şekilleri başta olmak üzere binalar etken. Su üstünde rüzgar daha az hamleli eser. Yani insanoğlu önce yeryüzü şeklini bir güzel bozar, sonrada tabiatın şartlarını kullanarak, teknoloji üretir ve emniyetle uçmaya kalkar.

Kuzey ormanlarının yaklaşık 3 milyon ağacı havalimanı yapmak üzere kesildi. Rüzgar enerjisi üretmek için değerlendirdiğimiz bu bölgede uçakların emniyetle inmesini bekliyoruz.

İnsanoğlu böyle işte önce tabiattı bozuyoruz sonra da ondan normal ve olağan şeyler yapmasını bekliyoruz.

Ne diyeyim hamleli rüzğarlara denk gelmeyiniz...

Hizmet , en ekonomik, en güvenilir ve en az zaman kullanılarak yapılandır. En lüks, en büyük , en gösterişli olanı inşa etmek hizmet değildir.

Daha öncede yazdım Atatürk havalimanı dünyanın 5. en iyi havalimanıydı. Harcadığımız bütçe ile neler yapılabileceğini ben de defalarca yazdım , siz de gayet net biliyorsunuz.

Yani tek sıkıntımız pistin tam ortasında dönen hamle olsa idi keşke...

Dua ederek uçmaktan başka şansımız yok.

Zira türbülansa girmiş uçağın yolcularındaki teslimiyet ve ihlası kimsede bulamazsınız.

EVRİM TOK