Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da CHP’li belediyelerin olduğu ilçelerde

yaşayanlar için:

‘‘Bu ilçeleri, Türkiye pastasının kaymağını yiyen kesim oluşturmaktadır!’’ Dedi.

Keşke böylesine bir talihsiz konuya girip, böyle demeseydi!

Eğer Türkiye’nin bir tamamı kaymaklı pasta yiyorsa…

Demek ki, İstanbul’un her yerinde yaşayanlar da yiyor!

Çünkü İstanbul, ilçe ilçe Türkiye’nin özetidir!

Yoktur bir ilçenin diğerinden bir farkı…

Hem açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan 60 Milyon insanımızı…

Hem de tüm insanlarımızın yaşamını yansıtır aynasından İstanbul!

Çünkü semt semt Türkiye’dir İstanbul!

İster CHP’li belediyelerin yönettiği…

İster diğer partilerin yönettiği her semtte bu böyledir!

Biz bunu, bir profesyonel gazeteci olarak biliriz!

Biz bunu, bir Halkla İlişkiler Uzamanı olarak biliriz!

Biz bunu, bir zamanlar İstanbul’daki basın emekçilerinin yöneticisi olduğumuz için…

İstanbul ilçelerini oldukça yakından tanıdığımız için biliriz!

Elbette ki 50 yıldan beri İstanbul’da yaşadığımız için biliriz!

Sarıyerli ile Silivrilinin yaşama dair gidişatı neyse…

Tuzla’dan Kadıköy’e kadar hep öyledir!

Saymaya gerek yok; İstanbul’un bir tamamı aynıdır!

O ilçe öyle… Bu ilçe böyle demek…

Hem Türkiye’nin beşeri coğrafyasına ters düşer!

Hem de demokratik hayatımızın orta direği olan…

Sosyal-Siyaset kültürümüze ters düşer!

İstanbul için ortaya konan herhangi bir tespit Türkiye’yi…

Türkiye için ortaya konan her tespit de İstanbul’u bağlar!

Bu böyle bilinmelidir!

Bakırköy’de CHP’li Belediye var diye oraya başka bir etiket…

Fatih’te başka bir belediye var diye oraya ayrı bir etiket koymak:

Asla ve asla milli beraberlik ruhuyla bağdaşmaz!

Çünkü HER SEMTİ TÜRKİYE’DİR İSTANBUL’UN!

Bu semtlerde oturanları ayırsa ayırsa bir tek ‘Duyarlılık’ konusu ayırır!

Bu siyasal ayrım da yine Türkiye’nin özeti gibidir!

Mesela Türkiye’nin her yerinde konuşan duyarlı vatandaşlar gibi…

İstanbul’daki duyarlı vatandaşlar de demokratça konuşmaktalar…

Neleri mi?

Elbette ki Türkiye pastasının kaymağını gerçek anlamda kimlerin yediğini…

Seçimden seçime devlet olanaklarını parti adına kimlerin ve de nasıl kullandığını…

Mülki amirlerden… Güvenlik birimlerine kadar, nice kamu görevlilerinin kimlerin

arkasından sesçim meydanlarına yürüdüğünü…

Uçaklardan tüm taşıtlara kadar nice araçların kimlere ballı kaymaklı bir seçim hizmeti

sunduğunu konuşuyor İstanbullular…

Öyle ya; Mademki siyasal gündem pastanın kaymağı üzerine… Öyleyse bu ülkenin

pastaları da konuşulmalı…

Pastaların kaymakları da…

İstanbul’un duyarlı insanı da öyle yapıyor! Hem de her ilçede…

Diyorlar ki, siyasi partiler artık eşit koşullarda seçime girsin!

Medya pastasının kaymağından tek parti değil, tüm partiler faydalansın!

Her belediyeye eşit davranılsın, kamu pastasının kaymağı her belediyeye eşit

dağıtılsın!

İstanbul’un duyarlı insanları özetidir Türkiye’deki tüm duyarlı insanların…

Mesele pasta ya da pastanın kaymağı olunca:

Neler konuşurlar neler…

Kaymaklı siyasetle kaymaksız siyaset üzerine çok şey söylerler çok!

Neyse ki, akıllı davranıp bir ayrıştıran siyasete alet olmuyorlar…

İyi ki de olmuyorlar…

Çünkü semt semt Türkiye’dir İstanbul…

Hem ekonomileri gereği fazlaca pasta ve kaymak yemezler…

Hem de birlik ve beraberliğimizi düşünerek, her ağızlarına geleni demezler!