Bu millet, önce insan olarak hayret ve dehşetle izliyor.
Sonra vatandaş olarak izliyor.
Elbette ki bir çağdaş dünyanın kıyısından...
Ahlak ve adaleti darbeli bir gidişatın, tam da ortasından izliyor.
Bir dayanılmaz utançla izliyor.
Bu utancın özünde:
Bir tarihi duyarsızlık var.
Bir gözle görünür umursamazlık var.
Bir ben yaptım oldu dayatması...
Bir de bu dayatmaların öldüren fotoğrafları var.
Hem de belge belge... Dosya dosya...
Algı algı... Yargı yargı...
Tam da 80 milyonluk tanığı var.
Yurtta var, cihanda var.
Sözde demokrasi oyununda...
Sözde seçme ve seçilme yalanında var.
Çünkü her şey göz göre göre oluyor.
Kulaklar duya duya oluyor.
Kiminde resimler kazınıyor duyarlı beyinlere...
Kiminde de sesler...
Çünkü bu millet, olup bitenleri hayretle izliyor
.

Tam da yaklaşan bir seçimin eşiğinden izliyor.
Bir gün, kişiye ve partiye hizmet eden devlet olanaklarını...
Bir başka gün ağızlara siyaset sakızı olan saygın inançlarını izliyor.
Hem hayretle izliyor, hem de dehşetle izliyor.
Halkın ortak malı olan TRT'nin yanlı halini...
Sermayesi tartışılan nice medyanın:
Şu üfürük, balon ve de yalan gazlı yandaşlığını izliyor.
Kim ne derse desin... 24 saat durmadan desin;
Desinler ki bu ülkede demokrasi var.
Desinler ki bir özgür seçme ve seçilme yarışı var.
Bir ahlak ve adalet terazisi...
Bir de bu terazinin insaf kefeleri var.
Desinler de desinler...
Ağızlar çuval değil ki büzesin.
Hiç inanır mı bir duyarlı vatandaş?
Hiç inanır mı bir onurlu vatandaş?
Her şey ortada, her şey ''Kral Çıplak'' diye bağırıyor.
Hayretle bağırıyor, dehşetle bağırıyor.
Çünkü bir gölgeli seçim var ortada.
Gelişinden bellidir gelişinden...
Suların taşındığı değirmen bellidir.
Suları taşıyanlar bellidir.
Değirmenin unu bellidir.
Bu unları yoğuranlar bellidir.
Ne demokrasiden eser var bu tezgah ve güzergahta.
Ne de ahlak ve de adaletten...
Ne şartların eşitliği söz konusudur.
Ne de seçime girenlerin yarışma olanakları...
Kimi hem resmi hem de sivil rüzgarla uçuyor.
Kimi de kendi kanatlarıyla uçuyor bu güzergahta.
Yeter ki desinler demokrasi var.
Yeter ki desinler seçme ve seçilme özgürlüğü var.
Unutmasınlar ki bu seçim, darbeli mevzuatların ürünüdür.
Çerçevesinde 12 Eylül 1980 yazan...
İçeriğini darbecilerin yazdığı bir üründür.
Kullanma tarihi geçen bu ürünü, savunup kullananlar var.
Bu sayede iktidar olmak isteyenler var.
Tam da onları, hayret ve dehşetle izliyor bu millet.
Ahlak ve adalete dürbünle bakan...
Bir gölgeli seçimin utancıyla yatıp kalkan bu millet.
Tepeden aşağı yapılan tüm faulleri gören:
Böyle bir seçim oyununa kırmızı kart gösteren bu millet.
Elbette ki duyarlı ve de onurlu millet...
Önce halk, önce vatan diyenler...