Soru biiir, Anayasa değişikliği ile ilgili madde ya da kanun değişiklikleri nasıl yapılır?

 Cevap veriyorum bizde çok kolay yapılır. 

Anayasa değişikliği ülkelerdeki çağdaşlaşmaya ve ihtiyaca göre yapılırken bizde mevcut iktidarın ihtiyaç ve otoritesini daha da genişletebilmesi için yapılıyor. Nasıl mı? Şöyle tarif edeyim; 

Ülkemizde parlamenter sistem işliyor iken ve parlemento da sağlıklı kararlar alınırken bir anayasanın yapım süreci için , Meclis de anayasa komisyonları kurulurdu. Bu komisyonlara temsilciler atanır ve maddeler tartışmaya açılırdı. Taslaklar geliştirilir, bunlar tek tek incelenir, sakıncaları ve faydaları tartışılır, bütün fikirler değerlendirilir, yanlış görülenler ortak kararla çıkarılır, eksik bölümler ortak görüşle tamamlanırdı. Bütün siyasi partilerin hem fikir olarak alacağı kararla , kanun teklifi hazır hale getirilir, hatta ve hatta hazırlanan kanun teklifi ne ile ilgili ise o hususta uzmanlara, bilim adamlarına, yetkili olan herkese gerekirse sivil toplum kuruluşlarına danışılır, sonra komisyon kararı ile Meclis’e oylamaya sunulurdu. 

 Yani eskiden parlementonun etkisi vardı taaa kiii  referandum öncesi caddelerdeki seçim afişlerde tırnak içinde yazıyorum  "Tarafsız ve bağımsız yargı için EVET diyorum” tırnağı kapatıyorum ,reklamları sonrası takım destekler gibi oy atan ve milletin istikbalini değiştiren sürece kadar...

Sonunda havet de çıkmış olsa evet kabul eden ve başkanlık sistemi ile işte bu Meclis’i etkisiz hale getiren zamana kadar kanunlar bu şekilde hazırlanıyordu. Yasalar uzun süreli kullanılırdı, her dakika yasa değişikliğine ihtiyaç duyulmazdı. Kaldı ki şu anda KHK var. Dolayısı ile  Meclis pas geçilerek , istenilen yasa uygun hale getirilebiliyor.   

 Başta kolay hazırlanıyor demiştim , onu da netleştireyim; Şimdi saray mekanizması yasayı metin olarak hazırlayıp komisyona gönderiyor. Görüşler Meclise bildiriliyor fakat değiştirilemiyor. O taslağı daraltma , genişletme , değerlendirme için kabul edip etmeme yetkisine sahip olan Meclis sadece onaylayabiliyor. Kabul edenler, etmeyenler kelimeleri arasında geçen saniyelerde aslında Milletin sesine kulak verilmiyor. Tartışmasız sesiz onanıyor. İşte asıl acı olan bu...

Vekil toplumu temsil eder. Her kesimin sesi olur. Bu doğrultuda Milletin sesine tercüman olur. Onların isteklerine köprü olur. Milletin vekili olur. Bizde iktidara mensup vekillerin kabul edenler etmeyenler sorusu üzerine ellerini ne için kaldırdıklarını dahi vicdanen sorgulayıp sorgulamadıklarını açıkcası merak ediyorum...

Şu an yüzde 49 ‘un elzem olarak ihtiyacı olsa da ve kati suretle istemese dahi yüzde 51 ‘in kabul etmesi ile, Meclis de milletin yarısının sesi duyulmuyor. 

En başta anayasa temel kanun olduğu için herkesin uzlaşması ile ortaya çıkacak bir kanun olmasına rağmen , tek kanaldan madde madde yazılıyor.

 Meclis de  vekillerimiz Milletin sesi olmaya çalışırken, itirazları sadece tutanağa geçmekten başka bir işe yaramıyor. 

Soru ikiiiii , kurucu Meclis nedir?

Bir de kurucu Meclis anayasa yapar lafını çıkardılar. Tamamen algı yönetimine yönelik bir tabir bu. Kurucu Meclis ne zaman kuruldu? Kim kurdu? 

23 NİSAN 1920 Mustafa Kemal Atatürk ile beraber Türk Milleti kurdu.

Yapılandırılmış Parlamenter sisteme , yani fabrika ayarlarımıza dönene kadar hatırlatmaya devam edeceğiz. Herkes konuşur onlar yapar diyorlar ya , siz İYİ’leri izlemeye devam edin...