Medyanın işi, asla ve asla yan tutarak haber yapmak değildir!

Ne yöneten siyasetleri bir yandaş gazlamayla yanlış yönlendirmektir!

Ne de muhalif olanları görmezlikten gelmektir!

Bunun en acı uygulamalarını 2 Ekim 2018 Salı günü gördük:

TBMM’deki siyasi partilerin meclis grup toplantılarında gördük.

İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener grupta konuşurken:

Sadece Halk TV sonuna kadar verdi.

Diğer haber kanalları ya birkaç dakika verip fişi çekti!

Ya da hiç vermediler!

Kılıçdaroğlu konuşurken de o haber kanalları yarıdayken fişi çekti!

HDP’nin grup toplantısına yaklaşımları daha da içler acısıydı!

Çünkü hiçbir TV kanalı vermedi.

Ya AKP vardı beyaz camlarda her zaman olduğu gibi…

Ya da MHP vardı beyaz camlarda bir ittifak oluşumuyla yola çıktığı için!

Ayıptır ayıp! Yazıktır yazık!

Milli ve yerli olmak öyle lafla olmaz!

Olsa olsa bu halkın tüm kesimlerine saygı duymakla olur!

Halkın seçtiklerine demokratik bir hak olan duyarlı ilgiyle olur!

Böyle de olmaz ki…

Günün birinde birlik ve beraberlik söylemleri Ağrı Dağı’nı aşarken…

Günün birinde de bu milletin demokratik temsilcilerine, medyatik karartmalar uygulanacak öyle mi?

Sonra da dış güçler narası…

Sonra da biz yapmadık onlar yaptı iddiası öyle mi?

Sahi, bizim içimizdeki güç oluşmuş mu ki, dış güçlere direnelim?

Onlara gerek yok ki… Biz bize fazlasıyla zarar veriyoruz zaten!

İletişim hakkını yok ederek…

Muhalefetin sesine ambargo koyarak…

Tek yanlı iletişimle doğru haber alma hakkına engel koyarak veriyoruz zaten!

Kimse medya deyip geçmesin!

Medyası yanlış yapan bir memleket, asla belini doğrultamaz!

Çünkü o memlekette ne huzur olur ne de güven…

Bu yüzden, ülke medyası siyasal iktidara göre değil…

Millet ve devlete göre adımlar atmalıdır!

Bunu yaparken başta muhalif siyasi partiler olmak üzere…

Tüm demokratik kitle örgütlerine ayna tutmalıdır!

Yoksa günün 24 saatinde sadece tek partiyle…

Bu partinin yöneticilerine ayna tutulmaz!

Gerçek şu ki…

Türkiye’nin bir numaralı sorunu medyadır!

Demokrasi için sorundur!

Adalet için sorundur!

Özgürlükler için sorundur!

Sosyal barışla sosyal adalet için sorundur!

Ekonomi için sorundur!

Devletin sağlıklı işlerliği konusunda…

Milletin doğru habere ulaşması konusunda sorundur!

Büyük bir çoğunluğuyla…

Geniş halk kitlelerini yanıltıp, yönlendirirken sorundur!

O kitlelerin sesini yöneten siyasete ulaştırmakta sorundur!

Bu yüzden:

Türkiye bir bunalım arazisi olmuştur!

Bu yüzden:

Eğriyle doğrular güzergâhlarından saparak, ülkenin can damarlarına dokunmuştur!

Artık ne siyasal söylemler güven vermekte…

Ne de siyasal rakamlar…

Bu medyayla bu memlekete asla demokrasi gelmez!

Bu medyayla bu memlekete asla fikir ve düşünce özgürlüğü gelmez!

Bu medyayla bu memlekete asla sosyal barışla sosyal adalet gelmez!

Bu medyayla bu memlekete asla doğru haber edinme hakkı gerçek anlamda ulaşmaz!

Bu medya varken ekonomik gidişatımız da belini doğrultamaz!

Hiç orayı burayı suçlamaya gerek yok!

Hiç dış güçler… Stokçular, çıkarcılar gibi siyasal kılıflı söylemlere de gerek yok!

Bu ülkenin tek bir sorunu vardır, o da yanlı, yağcı ve de yandaş medyadır.

Ülke gerçeklerini millete sunmayan…

Siyasal iktidara ters düşen haberleri halı altına süpüren medyadır!

Gerçeği milletten kaçıranlar, sadece millete değil…

Milleti yönetenlere de siyasal zarar verir bu biline…