Kaldırımda yürüyorsun, yerinden çıkmış parke taşına ayağın takılıyor, yere kapaklanıyorsun. Ya da birileri tarafından işgal edilmiş kaldırımda geçecek yer kalmamış. Kızıyorsun, öfkeleniyorsun ama belediyenin ilgili birimini telefonla arayıp, iki kelime şikayet bildirmiyorsun.

Her taraf toz, toprak içinde, caddeler, sokaklar çöplüğe dönmüş ama senin umurunda olmuyor. Görmüyorsun ya da görmezden geliyorsun. Sanki orada misafir sanatçı gibisin.

Oturduğun apartmanın bahçe duvarları yıkık, kapısı kırık dökük, etrafını yabani bitkiler kaplamış farkında değilsin. Sanki kanat takıp, kuş gibi pencereden girip çıkıyorsun.

Yüzmeye gidiyorsun deniz kirli, plaj çöplük gibi, sorumlusu kim diye düşünüp, sosyal medyada iki satır, tepki göstermiyorsun. Şikayet etmek aklına bile gelmiyor.

İyi bir yaşam istiyorsun. Güzel yerlerde gezmeyi, eğlenmeyi, yiyip içmeyi arzuluyorsun. Caddelerin, sokakların tertemiz, kaldırımların düzgün olmasını bekliyorsun. Ama bunun böyle olması için kılını kıpırdatmıyorsun.

Görmeyen, duymayan, hiçbir şeyi dert etmeyen, sorunların çözümünü başkasına bırakan birisin. Rahatsın. Ya da öyle görünüyorsun. Ben kimseye dokunmayayım, kimse de bana karışmasın diye düşünüyorsun. Dünya umurunda değil.

Sokaktaki köpek aç mı, kedinin suyu var mı, komşun bugün evden çıktı mı, yoksa ölüp gitti mi, farkında değilsin.

Sen yaşadığını sanıyorsun ama aslında yaşamıyorsun. Çünkü kalbinin atması dışında başka bir yaşam belirtin yok. Gözün görmek için bakmıyor. Ağzın açılmayıp, dilin söylemiyor. 

Oysa biraz etrafına baksan, gelip geçenlere selam verip, hatır sorsan. Yaşadığın çevreye, insanlara karşı biraz duyarlı olsan, dünyanın güzel olduğunu, senin ilginle daha da güzelleşebileceğini anlayacaksın.

Yanlışların düzeltilmesi, eksiklerin tamamlanması için elini taşın altına koysan, hiçbir şey yapmasan bile yapılması için uyarıcı olsan, çorbada senin de tuzun olacak. Yaşama değer katacaksın.

İnsan her bir şekilde çevresinin farkında olmalı. Yaşanılanları görmeli, yaşadığını hissetmeli ve hissettirmeli.

Bunun için sabah evden çıkarken karşılaştığın bir kediye, köpeğe ilgi gösterip, başını okşaman bile yeterli. Bak o zaman dünya senin ve çevren için nasıl da güzelleşmeye başlayacak. Sen yeter ki ilk adımı at.