MHP, ‘RUH SAĞLIĞI’ yasa teklifi hazırlayarak…

Tüm vatandaşların en hayati sorununu gündeme taşımış oldu!

Umarız ki, önceki teklifleri gibi tık nefes olup yarı yolda kalmaz!

Umarız ki, ‘aman ha…’  İttifak zarar görür çığlıklarıyla bir köşeye kaldırılmaz!

Ne zaman ‘Efkâr-ı Umumiye’ gündeme gelse…

Kendisini rahmet ve saygıyla andığım:

Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı…

Halkla İlişkiler Dersi Hocamız, Ord. Prof. Dr. FAHRETTİN KERİM GÖKAY(1900-1987) Hocamızı hatırlarım.

Hayatı: Tıp fakültesinde okurken gazetecilik…

Sonra Asabiye Kliniği Doçentliği, Prof… Ord. Prof…

İstanbul Valiliği ve Belediye Başkanlığı, Büyük Elçilik…

Milletvekilliği ve de Bakanlık görevlerinde geçti.

Derste anlattıklarından tutuğum notta:

‘Millet olmak için, önce sosyal normlara…

Sonra da o ulusal değerlere ihtiyaç vardır. Bu sosyal normların başında:

Önce ahlak, sonra da hukuk gelir. Biri olmadan diğeri asla olmaz!

Eğer bu Sosyal-Siyaset yapılanmasında bir kayma…

Eğer bir eksiklik… Bir zorlama olursa…

O millet, önce fert fert… Sonra da topluca nice sorunlar yaşar!

Kurtuluş Savaşıyla kazandığımız bir millet birliğimiz var.

Irk, din, mezhep, renk ve dili ayrımı yapmadan, herkesi şemsiyesi altına alan bir birlik…

Öncelikle bunun kendisi en büyük ulusal bir değerdir.

Sonra da Cumhuriyetle gelen çağdaş hukuk sistemimiz var.

Kişiyi kişiye değil, kişiyi bağımsız adalete emanet eden bir sistemdir bu.

Bu sistem, bölgemizde gelişmeyen devletlerden bizi faklı kılan, sosyal barışımızı da tamamlayan bir sitemdir.

Yeter ki, iç ve dış düşmanlarımızdan koruyalım! Yeter ki gelecek nesillere de taşıyalım!’’

Diyor:

Bu ifade, hem oldukça anlamlı ve tarihi bir tespittir!

Hem de vatandaşların ‘RUH SAĞLIĞI’ gündemine ışık tutan bir tespittir!

Öyleyse vatandaşın ulusal değerleriyle…

Ahlak ve de hukuk beklentilerine dikkat edilmelidir!

Dikkat edilmeli ki, sağlıklı bir toplum olarak yaşayalım!

Dikkat edilmeli ki, barış huzur ve de güven içinde yaşayalım!

Son yıllardaki gelişmelere bakınca, bu değerlerden gittikçe uzaklaştığımız görülür!

Birlik ve beraberlik ruhumuzun giderek sarsıldığı görülür!

İşte o sarsılan ruh, önce bireysel anlamda, sonra da toplumsal anlamda sağlığı bozulan ruhtur!

Umarız ki, MHP’nin verdiği teklif hayata geçerek…

Hem milletimizin ruhsal ve bedensel sağlığını bozan, siyasal kavgalar son bulur! 

Hem de son yıllarda yaşanan kin ve intikam güdülü…

Gereksiz suçlamalarla, fikir ve düşünce özgürlüğüne tahammülsüzlükler son bulur!

Mademki bu millet bir ruh sağlığı sorunu yaşıyor.

Mademki günün her anında nice dayanılmaz olaylar yaşanıyor.

Öyleyse öncelikle yöneten siyasetle devlet adamları dikkat etmeli…

Sonra da tüm siyasi partilerle demokratik kitle örgütleri ve de medya dikkat etmelidir!

Elbette ki Halkla İlişkiler Hocamızın öngördüğü gibi:

Ahlak ve hukuk alanlarına saygınlık kazandırarak…

Ulusal değerlere saygınlık kazandırarak dikkat edilmelidir!

Aslında siyasal eylem ve söylemler, eğer sevgi, saygı ve hoşgörülü olsaydı.

Eğer sadece seçim siyasetine yoğunlaşarak, bir kavgacı ve de ayrıştırıcı siyaset yapılmasaydı. Bu tür gündemlere hiç de gerek kalmayacaktı!

Ayrıca, her alanda toplumu gererek, yasal ve de rakamsal konularda topluma güven vermeyen nice siyasal anlayışlar da buna eklenince…

Vatandaşta ne ‘RUH SAĞLIĞI’ ne de ‘BEDEN SAĞLIĞI’ kaldı.

MİLLETİMİZİN RUHU SAĞ OLSUN…