TÜRK’ÜN TARİHLE İMTİHANI

Geçmişi iyi bilmek, olaylardan ders çıkarmak yapılan hataları bir daha yapmamak için tarihi iyi incelemek ve ders çıkarmak gerekir. Hataların ve başarısızlıkların bir kısmı dış kaynaklı olsa da büyük bölümü iç meselelerden vuku bulur.

Bu gün bir çırpıda sayabileceğimiz ve büyük devletler olarak addedilen devletlerin birçoğu, uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu’nun birer vilayeti durumunda olup, başlarına atanan valiler tarafından idare ediliyordu. Diline, dinine, yaşam biçimlerine müdahale edilmeden hayatlarını sürdürmekteydiler.

ÜÇ KITAYA HÜKMEDİLİYORDU

Yükselme ,duraklama ve gerileme devrine niye girildi? Bu arada Osmanlı'dan kaynaklanan eksiklik ve hatalar nelerdir? Toplum olarak bunu net bir şekilde bilmiyoruz. Bazılarmız “ bunlar geçmişte kaldı. Bunu deşmenin ne faydası var?” diye düşünebilir hatta eleştirebilirler. Ama unutmamak gerekir ki geçmiş geleceğin aynasıdır.

Zayıf durumda kalınırsa herkes bir pay kapma yarışına girer. Nitekim 20. yüzyılın hemen başlarında İngiltere, Fransa, Rusya Osmanlı topraklarını paylaşma planları yaptılar. Diğerleri durur mu? İtalya Trablusgarp'a elli bin kişilik kuvvetle ve tarihin ilk savaş uçağını kullanarak saldırdı. Bu bölgelerde şiddetli çarpışmalar sürerken, Balkanlar’da yeni bir cephe açıldı. Akabinde düğmeye basılmış gibi Yunanistan, Bulgaristan ve Sırplar ile savaş başladı. Ruslar ve diğer devletler ise tabiri caiz se bu saldırganları hem kışkırtıyorlar, hem de silah, cephane desteğinde bulunuyorlardı. Osmanlı İmparatorluğu’nun en zayıf halini kollamış ve emin olduklarında hepsi bir koldan saldırıya geçmişti. Bu arada İmparatorlukta savunma gücü bozuk, komuta merkezi başıboş bir izlenim veriyordu. Komutanlar birbirlerinin ayaklarını kaydırmak için mücadele ediyor, birlik ve beraberlikten uzak bir anlayış hüküm sürüyordu.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NA SONRADAN DAHİL EDİLDİK

Öte yandan ordusuna güç kazandırmazsa ve Osmanlı Ordusu’ nun desteğini almazsa savaşı kaybedeceğini gören Almanlar,1914 yılında Osmanlı’yı savaşa kendi taraflarında dahil etmek maksadıyla bir oyun tezgahladılar. Goben (Yavuz) Zırhlısı eşiğinde bir donanma ile 29 Ekim 1914 de Rusya'nın Sivastopol ve Odessa Limanları bombalandı. Savaş gemilerine Türk bayrağı çekerek Bombalamanın müsebbibi olarak Osmanlı donanmasını hedef gösterdiler. Böylece Osmanlı İmparatorluğu fiilen savaşa dahil edildi.
Bu arada İstanbul'da 15 Kasım da Şeyhülislam Müslüman dünyasına çağrı yaptı ve Haçlı orduları olarak nitelendirdiği düşman kuvvetlerine karşı destek istedi. Ancak Müslüman ülkelerden bu çağrıya cevap veren olmadı.

RUSLAR DOĞU ANADOLU’YU İŞGAL ETTİLER

Alman zırhlısının bombardımanını bir saldırı bahanesi olarak fırsat bilen Ruslar, 1 Kasım sabahı Oltu, Sarıkamış başta olmak üzere bir kaç doğu ilini işgal ettiler.
Ruslar, bir taraftan da Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni azınlığı kışkırtarak ve örgütleyerek, hatta Kafkaslar 'daki Ermenileri (Haylar) de Anadolu'ya göndererek isyan ve katliam yapmalarını teşvik etti ve desteklediler.

Ermeniler Osmanlı topraklarında bu zamana kadar özgürce yaşamış, yıllarca komşuluk ilişkilerini pekiştirmiş, Osmanlı'da en üst mevkilere kadar gelmişlerdi. 1856 yılında yayınlanan Islahat Fermanı ile de önleri iyice açılmıştı.
Ermeni asıllı 19 paşa, 22 bakan (Nazır ) Hariciye, maliye, hazine ve bayındırlık bakanı olarak görev yapmışlardı.4 senatör,10 milletvekili,5 müsteşar çok sayıda büyükelçi, başkonsolos ve konsolosluk, direktör ve birçok vali göreve getirilmişti.
Ermenilerin yediği ekmeğe ihanet etmeleri karşısında insan diyor ki, kurda kuzuyu kendi ellerimizle teslim etmişiz.
Ruslar, Hınçak ve Taşnak Komiteleri’ nce ayartılan ve kandırılan Ermeni çetelerini silahlandırarak Artvin ve Yusufeli üzerinden Anadolu'ya gönderilmelerini sağladılar. Ermeniler ’in yanında Gürcüler’ den de milis teşkilatı ve çeteler oluşturdular.

Batılılar bizi ,Şark Meselesi'ydi, Doğu'ydu, Müslüman'dı diye hep kenarda tutmaya, oylamaya ve kandırmaya devam ettiler.
Nitekim yarım asırdır Avrupa Birliği’ne almamak için renkten renge giriyorlar.

Hilal ile Haç kavgası üstü örtülü ve açık şekilde kendilerini demokrasi havarisi gören batılılarca devam ettiriliyor.

Emperyalizmin oyunları bitmez ve bitmeyecek!

Geleceğimiz hakiki dost devletler ve kan bağımız olan Türk Dünyası birlikteliğimizdedir.

TADEF Genel Başkanı Bilal DÜNDAR