Toplumda bir malzemenin, bir eşyanın öne çıkabilmesi için üretimin devamı ve sürekli gündemde olabilmesi o kadar da kolay değildir.

Bu başarıyı gösterebilenlerin arkasında marka ve sürekli kalite olmak gibi bir zorunlulukta vardır.

Bu olayın bilimsel verilerin muhasebesi ve satış rakamları farklı bir konu…

Konumuz yılbaşlarında giyilmesi uğur ve şans getirdiğine inanılan kırmızı kadın külotun öyküsü…

Konuya başlamadan önce genel bilgi olarak yazmak isterim ki, Avrupa'da külot giyme alışkanlığı 19. yüzyılın başlarından itibaren başlar.

Daha öncesinde Avrupa'da iç çamaşırı giymek alışkanlığı olmadığı gibi, ayıp karşılanıyordu.

Önce kelime anlamına bakalım; külot kelimesi Fransızca "culotte"dan; "culette" ise "popo" anlamındaki Fransızca "cul" ve Latince "culus" köklerinden geliyor.

Halk arasında yaygın olan "don"un kökeni ise, Orhon Türkleri'nin kullandığı "ton" sözcüğünden gelmektedir.

Senenin son gecesi olan 31 Aralık akşamı giyildiğinde kırmızı külotun uğur getirdiğine inanılır. Bu neredeyse çok ülkede duyulmuş ve uygulanmaya başlanmıştır.

Kadınlar özendirilmiştir.

Kadınlara özendirilirken aslında erkeklere bir selam göndermekten geçer. Kırmızı iç çamaşırını hediye gönderilen bir eşyaya dönüştürmektir. Bir nevi satış yapmaktır.

Eşler de kocalarına o gecenin kutsallığına inandırmak ve aşka davet etmektir.

Eğlencedir.

Heyecan yaratmaktır.

Gelelim kırmızı külotun hikâyesine..

Yıl 1956 dönemleridir.

Amerikalı bir iç çamaşırı satıcısı Henry George’un firması iflas eder.

George, kadınların sutyen ve külotları takım olarak kırmızı renkte alırken, tek külot alanların sadece siyah ya da beyaz renkleri tercih ettiklerini fark eder.

Ellerinde birçok kırmızı kadın külotu satılmamış elde kalmıştır.

İş adamı kırmızı külotları satmak için bir strateji geliştirir.

Yılbaşından bir hafta önce üç yıldır satamadığı kırmızı külotları yakın çevresindeki kadınlara hediye ederek, bunun onlara şans getireceği yalanını söyler.

Bu söylenti kulaktan kulağa yayılır.

Yılın son günün gecesinde saat tam 00:00 olduğunda kırmızı iç çamaşırı giymenin uğuruna inanan çok insan oldu o günden bu yana…

31 Aralık günü George’un deposunda kalan kırmızı külotların hepsi tükenirken, kırmızı külotların şans getireceği çok yere ulaşmıştır zaten.

Kırmızı rengin ne kadar çok göz alıcı olduğunu herkes bilir. Aşkın ve şehvetin rengi olan kırmızı renkteki iç çamaşırı giyenlerin bir sene süreyle aşkta şanslı olacaklarına inanılır hale getirmektir.

Ve her yıl gelenek haline gelmiştir.

Sizde bu kırmızını gücüne inanmış olanlardan mısınız?

Her yıl 31 Aralık gelmeden önce yakın arkadaşlarınıza kırmızı iç çamaşırı hediye edenlerden misiniz?

Ya da giyenlerden mi?

Kırmızı iç çamaşır giymeyi piyango bileti gibi görüp, saatler gece yarısı olmadan önce kırmızı külot giyilmesi yaygınlaşmıştır. 

Oysa kırmızı külot giymek hayatı değiştirmez elbette..

Bunun yerine yeni umutlarla girmek daha önemlidir.

Yeni yıla hayaller ile giriyor olmak harikadır…

Yeni yılda hepimizin, herkesin hayalleri, özlemleri gerçek olsun.

Sevgiyle gel yeni yıl…

Aşkla gel…

Dostlukla gel…

[Aşk Yazarı Mustafa Çifci®- İstanbul, Aralık 2023]