Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun tutuklanmasının ardından yaşanan başkanvekilliği krizi, ilçedeki siyasi dengeleri yeniden tartışmaya açtı. CHP’lilerin “çökme operasyonu” olarak nitelediği gelişme, seçmende şu soruyu gündeme getirdi: “Sandık gelse, Bayrampaşa neyi ve kimi ister?”
Bayrampaşa, İstanbul’un karakterini belki de en net yansıtan ilçelerden biri. Yani eskiden öyleydi yeni İstanbul için ne denir çok bilemesem de…
Hem muhafazakâr hem kentli yapısıyla seçmen profili, ideolojiden çok hizmete, dürüstlüğe ve güvene değer veriyor. Son yerel seçimlerde CHP’nin hem belediye başkanlığını hem de meclis çoğunluğunu kazanmasıyla seçmen, değişim yönünde güçlü bir mesaj vermişti. Ancak değişim yalnızca isimlerle değil, yönetim anlayışıyla ölçülür.
Bugün gelinen noktada, Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun tutuklanması ve ardından yaşanan başkanvekilliği tartışmaları ilçede “temsil iradesi” meselesini yeniden alevlendirdi. İlk olarak CHP’li bir meclis üyesinin başkanvekili seçilmesi, ancak AK Parti’nin itirazları sonucu seçimin yenilenmesi ve bu kez AK Partili bir meclis üyesinin göreve gelmesi, seçmen nezdinde soru işaretleri yarattı.
Dahası, CHP listelerinden meclise girip sonrasında partiden istifa ederek AK Parti’nin adayına oy veren bazı bağımsız meclis üyelerinin tavrı, kamuoyunda “irade gaspı” tartışmalarını beraberinde getirdi. Bu durum, Bayrampaşa halkının güven duygusunu ciddi biçimde zedelemiş durumda.
Elbette hukuki açıdan bakıldığında, meclis üyeleri kendi yetki alanları içinde hareket etmiştir. Ancak demokrasilerde meşruiyet yalnızca yasal dayanaklarla değil, halkın vicdanındaki karşılığıyla da sağlanır. Bayrampaşa halkı şu an, bu süreci dikkatle izliyor; kimin gerçekten halkın temsilcisi olduğunu sorguluyor.
Sokağın nabzı ise oldukça net: insanlar artık koltuk savaşlarından değil, çözüm odaklı hizmetten yana. Yıllardır çözülemeyen otopark sıkıntısı, yükselen kiralar, sosyal yardımlardaki yetersizlik ve ekonomik daralma, seçmenin gündeminde en üst sırada. Bayrampaşalı artık diyor ki:
“Kim yönetirse yönetsin, adil, çalışkan ve hesap verebilir olsun.”
Bayrampaşa’nın asıl isteği, partiler üstü bir yönetim anlayışı. Ne meclis çoğunluğu ne de parti logoları halkın kararını belirliyor artık. Vatandaş, kimin gerçekten ilçesi için çalıştığına, kimlerin koltuk kavgası yerine hizmete odaklandığına bakıyor.
İşin özüne gelecek olursak Bayrampaşa, siyasi çekişmelerin değil, samimi hizmetin yanında. Halkın iradesi ne bürokratik hamlelerle ne de siyasi taktiklerle değiştirilebilir. Sandık günü geldiğinde Bayrampaşa yine kararını kendisi verecek ve o gün geldiğinde, halk kimin gerçekten Bayrampaşa için çalıştığını çok iyi bilecek.