Basında 41, Baskıda 12 Yıl...

Basın iş kolunda:
Kıdeme olan saygının dibe vurduğu...
Ekmeğin zürafanın midesinde arandığı...
İş güvencesinin sadece siyasal iktidara göre ayarlandığı...
Gerçek gazetecilik silinirken, yandaş ve yalaka gazeteciliğin prim yaptığı...
Eğitimli bilgi-birikim sahibi gazeteciler sürünürken, sallabaş
gazetecilerin devlette itibar gördüğü...
En utanç Basın Tarihi günleri yaşanıyor!..
Dahası, 41 yıldan beri bu iş kolunda geçen hayatımızın;
En baskıcı son 12. yılı yaşanıyor.
Evet evet, gerçek bu;
Çünkü 41 yıllık mesleki yaşamımızda son 12 yılda gördüklerimizi asla görmedik.
Ne CHP-MSP koalisyonu (1974) döneminde böylesine utanç verici bir
mesleki yaşama tanık olduk.
Ne MC (Milliyetçi Cephe) '1975, 1976, 1977' döneminde böylesine utanç
verici işlere tanık olduk.
Ne Özal'ın başbakanlık yaptığı (Anavatan Partisi) döneminde böylesine
yüz kızartıcı yandaş manşetler gördük.
Ne Demirel ve Tansu Çiller döneminde...
Ne Necmettin Erbakan ve Mesut Yılmaz döneminde...
Ne de Bülent Ecevit döneminde Türk Basını böylesine utanılacak zaman
dilimleri yaşamadı.
Bu gelişmelerin elbette ki 41 yıllık canlı tanığıyız.
Kimi zaman Basın-İş Sendikası üyesi olarak...
Kimi zaman Basın-İş Sendikası'nda 13 yıl başkanlık yaparak...
Muhabirlikten, köşe yazarlığına...
Danışmanlıktan, Gazeteciler Cemiyeti Üyeliği'ne uzanarak...
Basın İlan Kurumu'nda Genel Kurul üyeliği yaparak tanık olduk!
Basın emekçilerin hakkını aramak yolunda:
Çağdaş yasların çıkması için...
İş güvencesini sağlayacak, onurlu bir Toplu İş Sözleşmesi süreci için...
Nice mücadeleler vererek tanık olduk.
Evet evet, Basın İş Kolu'nda geçmişteki 41 yıla tanık olduk.
Nice işverenleri tanıyarak...
Nice saygın gazetecileri tanıyarak...
Nice emek mücadelesi veren gerçek sendikacıları tanıyarak tanık olduk.
Bu süreç içinde:
Darbe vardı, ancak bu kadar korkak, yandaş ve yalaka yoktu.
Bu kadar yüz karası gazeteci yoktu.
Nice siyasal iktidarlar gelip geçti.
Yine bunlardan bu kadar yoktu.
Ne TRT'de muhalefet konuşurken fişi çekenlere tanık olduk.
Ne sayfa sayfa yağ çeken manşetlere tanık olduk.
Ne de siyasal iktidara hoş görünmek için bu kadar gazeteci harcayan
gazete ve TV patronlarına tanık olduk.
Bu işe başlarken (15.2.1974), yüksek öğrenimi yeni bitirmiştik.
Sırasıyla; İletişim, İşletme Bilimleri Yüksek Lisans (Marmara
Üniversitesi) eğitimi gördük.
Evet, geride kalan 41 yıla tanık olan biz, elbette ki aldığımız
eğitimle tanık olduk.
Son 12 yıl bir baskı dönemidir. Hiçbir dönemde bu kadar baskı yapılmadı derken;
Bilgi-Birikim dağarcığını deşerek, yaşadığımız olayları objektif bir
şekilde sergileyerek diyoruz.
Basında 41, baskıda 12 yılın gerçeklerini diyoruz.
Umarım ki genç meslektaşlarıma ders olur!..