Kimi, dikkat çekmek isteyen yurttaşlar:
Nedense çağdaş demokrasiye asla kafa yormuyor.
Demokratik Parlamenter Sistem'e asla kafa yormuyor.
Cumhuriyet ve laikliği, hangi saltanat sahiplerinin istemediğine kafa yormuyor.
Hele hele ülkedeki; İdari, ekonomik, sosyal ve siyasi konularla hiç mi hiç ilgilenmiyor!..
Peki ne yapıyor bu yurttaşlar?..
Elbette ki tepeden aşağı ne akıyorsa sadece ona bakıyor.
Osmanlı işi mi tezgahta; Hemen Osmanlı özentili oluyor.
Başkanlık sistemi mi gündemde;
Hemen o sistem için çırpınıyor.
Kısacası yaranmak adına, aklına geleni yapıyor.
Saygı ve sevgi çıkışında bile abartı limitini alt üst ediyorlar.
Çünkü Türkiye özellikle bu hallere düşürüldü
Halk şakşakçı olacak, meydanlar yandaş ile dolacak...
Millet susacak, sadece tepedekiler konuşacak o kadar.
Vatan- Millet sevdasından kime ne?..
Üretmeyen, ancak 24 saat oyalama üfüren;
Bir anlaşılmaz siyasetten kime ne...
Oturacaksın Ak camların önüne:
Gelsin rezil mafya ve holding dizileri...
Gelsin 24 saat durmadan konuşan, şu siyasilerin yüzleri...
Oysa ülke arazisinde neler oluyor neler?
İşte son perde... İşte son sahne...
AKP Siirt İl Başkanı, Fuat Özgür:
Twitter hesabında Erdoğan için, ''Halife geliyor'' diye yazdı.
Normal bir sesleniş olsa; Elbette bir diyeceğimiz olmaz.
''Cumhurbaşkanımız geliyor''' gibi bir seslenişe kimin sözü olur ki?..
Ancak hızını alamayarak, ''Halife'' katından yazmasına takılıp kaldık.
Hani gelecek nesiller için;
Demokrasi ve de çağdaş teknoloji adına bir laf etse...
Elbette saygı duyarız. Ama öyle yapmıyor...
Peki ne yapıyor bu seslenişle:
Ülkenin geleceğini, demokrasiden oldukça uzaktaki bir unvana havale ediyor.
Sanırım bu il başkanı, Mart 2015 başında yapılan anketi ya görmedi.
Ya da gördü, ancak işine gelmedi.
Eğer o anketi inceleyip analiz etseydi.
Ülkenin demokrasiden uzaklaşarak, nasıl yoksullaştığını...
Ezici bir çoğunluğun, başkanlık sistemine nasıl karşı çıktığını...
AKP'nin % 39.3 bir oyla sadece 240 milletvekili çıkaracağını...
HDP'nin de barajı aşacağını görürdü.
Ama göremedi. Çünkü o da tepeden akan sözlerin havuzunda yüzüyor.
Başkanlık şöyle dursun, orta çağa kadar uzanarak ''Halifelik''ten söz ediyor.
Oysa o bölgede artık bir HDP rüzgarı var;
Demokrasi, barış ve kardeşlik sloganı ile yola çıkan...
Parlamenter Sistem'e saygı duyan...
İzmir'den Iğdır'a... Sinop'tan Mersin'e
...

Herkesi kucaklayacağını söyleyen bir HDP rüzgarı var.
Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile arkadaşlarının söylemleri hep böyle...
Görünen o ki Türk demokrasisi, bu seçimde yeni bir partiyi daha görecektir TBMM'de.
Demokrasimiz adına böyle bir umut rüzgarı eserken;
AKP Siirt İl Başkanı Özgür'ün seslenişi yadırganmaz da ne olur?
O bölgenin insanı olan bir partilinin:
En çok da baskılı ve de bastırılmış bir hayata karşı...
Tam da çıkış yapması gerekirken;
''Halife'' sözünü ağzına alması, yadırganmaz da ne olur?
Özellikle kadınlarımızın geleceğine dair;
Ortaya konması gereken siyaset bu olmamalıdır.
Gelecek nesillerin, barış, kardeşlik ve de çağdaş yaşamı varken:
Yurttaşlarımız, orta çağa doğru yüz tutmamalıdır.
Ülke adına... Millet adına... İnsanlık onuru adına yüz tutmamalıdır.
Bunun için de:
O bölgede ve de her bölgede...
Halkın Demokratik Partisi'ni oldukça önemsenmelidir.
Bölmeyip birleştiren...Halkın sesini gürleştiren bir parti olmalıdır.
Öyle olmalı ki, ''Böl- Parçala- Yönet'' siyaseti son bulsun
Sen-Ben.. Siz-Bİz ayrışması değil...
Hepimiz kardeşiz sloganı yerini bulsun...
Özgür, demokrat, bağımsız bir ülke için...
Laf yerine iş ve aş üreten bir ülke için...
Halife özentileri değil, elbette ki HDP'ler olsun.
Bir yanda, HDP rüzgarı bir umut olup eserken...
Öte yanda, çağın gerisine doğru yükselen sesler var.
Sahi hangisi olsun?..
Halife mi, HDP mi?..
Tek ses mi, çok ses mi?..