Aslında bir bayrama daha ihtiyaç vardır.
Devlet, millet ve vatanın selameti...
Gelecek nesillerin, barış ve kardeşliği için ihtiyaç vardır.
Önerimiz şudur:
İster devlet adamı kimliğiyle...
İster siyasi kimliğiyle durmadan konuşsun;
Her kim ki her gün durmadan konuşuyor...
Tam da kendilerinin sustuğu bir gün;
''HUZUR BAYRAMI'' ilan edilsin.
Hem yurtta, hem dış temsilciliklerde elbette.
Bu bayramın arifesinde;
Önce, aramızdan ayrılan tüm siya
set
mağdurların
ın
mezarları...Sonra bu mağdurların aileleri ziyaret edilsin.
Yetmez; Bir de bu ailelerden devlet adına özür dilensin elbette.
Ertesi gün, yani bayram günü...
Yani HUZUR BAYRAMI'NDA...
Ülkenin tüm meydanlarında şenlikler düzenlensin...
Ne kadar salon varsa;
Oralarda paneller ve de anma günleri düzenlensin...
Sergiler açılıp, müzeler oluşturulsun...
Geçmişin acıları adına karalar...
Geleceğin huzuru için kırmızılar bağlansın kollara...
Bir düşünce, bir yorum, bir analiz günü olsun bu bayram günü...
Her etnik ve her inançtan olanlar, birlikte coşsun bu bayram günü...
Ülke arazisi bir barış çiçeğine dönsün...
Halkın üzerindeki yakıcı harlar sönsün bu bayramda...
Elbette ki kendilerinin sustuğu bu günün;
Anlam ve önemini konuşsun herkes...
Neden huzurlu olduklarını idrak etsin herkes.
Bir kişinin, bir gün susarak;
Bu millete sunduğu...
Bir anlamlı moral huzurunu yaşasın herkes...
Üniformalı yada üniformasız herkes...
Ayakta kalıp titreyenlerle
...
Yerle bir olan nice kurumları anmalı herkes...
Bu HUZUR BAYRAMI'NDA:
Daha da derin düşünmeli herkes...
Mesele, iç dünyamızın dayanılmaz karanlığını...
Dış dünyamızın kopup giden uzaklığını...
Memleketin yalnızlığıyla...
Ayrıştırmanın dayanılmazlığını düşünmeli herkes...
TV'leri kapayan, gazeteleri de okumayan herkes...
Bu HUZUR gününü kendisine ayırarak;
Ülkesiyle halkına kafa yoran herkes...
Korkmayan, dik duran, sadece doğrulara alkış çalan herkes...
Bağırıp çağırmayı duymayan...
Hedefe konan saldırıyı görmeyen..
Üfürükten bir gündeme boyun eğmeyen herkes...
İşte o gün, kendilerinin sustuğu gün...
Bir güzel bayram yapmalı herkes...
O bayramın adı: ''HUZUR BAYRAMI'' olmalı..
Ülkenin birliği ve dirliği için kutlanmalı...
Barışı ve kardeşliği için kutlanmalı...
Her adreste, her sosyal yapıdan olan herkes kutlamalı...
Sadece ara verilen bir gün için...
Kendilerinin konuşmadığı o bir gün için...
Elbette ki sonraki günler yine konuşsunlar;
Çünkü bizim fikir ve düşünceye saygımız vardır.
Demokrasi ve onun ilkelerine saygımız vardır.
Konuşma kararı kendilerine...
Göreve devam kararı millete aittir.
Ne var ki devlet adamının az konuşanı makbuldür.
Bin düşünüp bir konuşanı makbuldür.
Ayrıştıranı değil... Birleştireni makbuldür.
Dahası:
Halka huzur vereni makbuldür.
