Türkiye'de Polis Olmak

Dersimizin konusu: Polis ''Sosyolojik Orta Adam''...

Hocamız, Ord.Prof.Dr. Sulhi Dönmezer...

Polisin görevlerini ve çalışma koşullarını anlatıyor:

Elbettek ibundan tam 43 yıl önce....

Tam da toplumsal cepheleşmenin hız kazandığı bir dönemde...

12 Mart 1971'in öncesiyle, sonrasını ntarihe yazılacağı günlerde...

Polis üzerine oldukça bilimsel açıklamalar yapıyordu hocamız.

Dönmezer Hocamız konuştukça:

Bir hiç yüzünden yurttanalınıp götürüldüğümüz karakolun sert ve

acımasız komiseri geçiyordu gözümüzden.

Yurttanalınan bizler, tam 7 kişiydik.

İşte o komiser, bir küfürbaz komiserdi. Karşısındakine söz vermeyen,

verse de dinlemeyen bir şartlanmış komiserdi.

O komiserin görev yaptığı karakola, gelişimizle dönüşümüz arasındaki

zaman dilimini bir ömür boyu unutmayacaktık elbette.

Nitekim, derste bile polislerin itamamını o komisere benzetme işine girdik.

Oysa, polisliğin ne kadar zor bir işolduğunu...

Toplumsal olaylarda oldukça hassas bir statüteşkil ettiğini...
 
Polis olacakların, beden ve ruhsağlığından başlayarak, bilgi birikim

sahibi olmalarının gerektiğini sıralayan konulardı öğrendiklerimiz.

Sulhi Dönmezer Hocamı saygı ve rahmetle anıyorum.

Hukuk ve sosyoloji adına çok şey öğrendik kendisinden çok...

Ne zaman bir polisiye olay yaşasak, elbetteki hemen andık kendisini.

Evet, Türkiye'de ve azgelişen her toplumda halkın güvenini sağlamak

zor iştirzor...

Aranan tüm şartlarıtaşısa da polis inişi zordur.

Emek dünyasıi çinde de polisinişi zordur.

Ne aldığıücret, ne çalışma süreleri sağlıklı düzenlendi

Ne de fazla çalışmalarının karşılığı tam hakkıyla verildi.

Bir üniforma, bir cop, bir tapanca olarak gördüler polisi o kadar.

Sizden- Bizden ayrışması yaparak, bir sürgün adresi  olarak gördüler o kadar.

Hiçbir siyasaliktidar, bizim bilimsel olarak öğrendiğimiz polisliği

yaşatmadı Türkiye'de...

Yakurunun yanında yaşları da yaktılar bu meslekte.

Ya da çıkarcılar dünyasına dokunan nice başları da yaktılar bu meslekte.

Kimse, toplumsal huzuru norta adam gözüyle bakmadı polise...

Kimse, insanca yaşamanın, güvencesi ve de teminatı olarak bakmadı polise...

Günoldu, bir hırsız uğruna ya canından ya işinden oldu.

Gün oldu bir trafik magandası yüzünden hayata veda etti polis.

Dahası, nice karanlık işlerin orta yerinde yalnız bırakıldı polis.

Elbetteki, duyarlı, onurlu, işinebağlı, yasa yasaygılı iş yapan polislerle...

Hocamızın bize derste anlatmayaçalıştığı, o polislerden bahsediyoruz.

Son yıllarda, herkesin bir farklı gözle baktığı;

Siyasaliktidarın oldukça zorda bıraktığı polislerden...

Bizim canlarımız; Komşu, akraba, yakınlarımız...

Canını siperederek, canımızı koruyan vatandaşlarımız...

Dahası tek tek insan polisler...

Son yılların en mağduru, en yorgunu olan polisler...

''SosyolojikOrta Adam'' dediğimiz...

Ancak, hakettikleri itibarı vermediğimiz polisler...

O polislere bakan gözler artık değişmelidir.

O polisleresöylenen sözler artık değişmelidir.

Siyasal, resmive de sivil olan tüm kafalar değişmelidir.

12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve sonraki zamanlarda nice polislerden

gereksiz sıkıntılar görmemize rağmen...

Çokkere nice polisleryüzündenmağdurolmamızarağmenböyleolmalıdırdiyoruz.

Çünkü polis, adaletveahlakiçinvardır.

Kamudüzeni, mülküntemeliiçinvardır.

Vatanve millet içinvardır.

Devletiyönetendevletadamı da bunubilmeli...

Toplumun her sadeferdi de bunubilmeli...