Yücel Makinist'i Kaybettik


Okudu gazeteci oldu.
Gazeteciliğe tam da adım atacakken
...

Bir kamu görevlisi olarak, sosyal statüsünü belirledi.
1950'de Iğdır'da doğan
...

28 Şubat 2015'de İstanbul'da hayata gözlerini yuman
...

Rahmetli Yücel Makinist'İ anıyoruz.
O gün...
Ne zaman telefon çalsa:
''Umarım ki kötü haber gelmez...
Keşke üzücü bir konu olmasın...''
Derim.
Önceki Cumartesi günü de öyle oldu;
Çalan telefonun diğer ucunda
,
İstanbul'daki Iğdır-Melekli
Kasabası
Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sefer Coşanar vardı.
Aynı dilekle elimi telefona uzattım ve açtım telefonu.
Sevgili başkanın sesi titrek ve buruk bir şekildeydi;
'' Abi Yücel Makinist'i kaybettik'' dedi.
Elbette ki sonrasında, derin bir üzüntünün içe yansımasıyla kaldım.
Hemen giyinip Bahçelievler'deki caminin yolunu tuttum.
Tam da bu sırada Rahmetli Yücel'in evinden de bir acı ileti geldi.
Bu yoğun duygular ve de yoğun E-5 trafiğinden sonra camiye vardım.
Orada gördüm ki, Iğdırlı ve Iğdırlı olmayan tüm Yücel severler oradaydı.
Can Melekli Kasabası insanları, yine omuz omuza duruyor, 
Yine bir canları için yapılacak, son görevi bekliyordu.
Ağlarken, bir yandan da gurur duydum canlarımla...
''Bir hüzün yumağında boğulurken, sizlere bakıp nefes aldım, ey canlar!..'' Dedim. 
Her kimin iyi ve kötü günü olsa, hemen orada olurlar bilirim.
Hem can Meleklililere ... Hem kadirşinas Iğdırlı Hemşehrilerime...
Hem de adresi neresi olursa olsun:
Yücel için koşup gelen herkese çok çok teşekkürler...
Can emmioğlum, efendi yoldaşım, sevgili Yücel adına teşekkürler...
Geçtiğimiz Aralık ayında kaybettiğimiz, Rahmetli Annesi Zehra yengemiz hanımefendiyle.... 
Iğdır'ın saygın insanı, Rahmetli Babası Zöhrap Amcam ve de evlatları adına teşekkürler...
Gerçekten de insanların acı gününü paylaşmak, insanlığın en erdemli davranışıdır.
Bu erdemliliği gösteren insanlarımız iyi ki vardır.
Cenaze namazı öncesinde:
Etrafımda Rahmetli Yücel ile benim çocukluk ve gençlik arkadaşlarımız vardı.
Iğdır Ortaokulu'ndan... Kars Alpaslan Lisesi'ne... 
Iğdır'da 1966'da açılan Iğdır Lisesi'nin il öğrencisi olduğumuz yıllardan...
İstanbul'daki yüksek öğrenim yıllarına kadar...
Nice beraber yürüdüğümüz arkadaşlar vardı.
Böyle olunca, bir film şeridi gibi geçiyor o eski yıllar elbette.
Rahmetli Yücel ile birlikte, Lise yıllarında oldukça sosyal etkinliklere katıldık.
Kimi zaman voleybol takımında... Kimi zaman tiyatro kolunda... 
Kimi zaman da folklor ekibinde yer aldık.
O gruptan, Dr. Celal Yıldız ile Sönmez Kesen'de aramızdaydı.
Hatta bir ara Dr. Celal Yıldız; '' Ya Hasan bir iki kişi kaldık eski gruptan'' dedi.
Yani 65-66 yaşın, 55 yıllık bölümünden...
Bu yazıyı yazarken, 1972 yılında kaybettiğimiz; 
Yiğit ve can kardeşimiz Rahmetli Fikret Filiz'i de anmadan geçemeyiz.
Rahmetli Yücel'in ağabeyi olan Rahmetli Fikret Filiz'i, o tarihte İstanbul'da bir kaza sonucu kaybetmiş...
Iğdır'da büyük bir törenle toprağa vermiştik.
Aslında Emmioğlum Rahmetli Yücel Makinist için, cilt cilt yazacak çok şeyimiz vardır.
Ölümünün 3. gününde; Kardeşi ve Iğdır Muhtarlar Derneği Başkanı olan Yavuz Makiniste'de söyledim:
Özetle, yücel bir Iğdır beyefendisiydi.
İnsan olana insandı.
Asla kötülük bilmeyen, bir karıncayı bile ezmeyen efendi yoldaşımızdı.
Bahçelievler'deki camiden, Kanarya mezarlığında toprağa verilmek için yola çıkarken;
İşte bu anlamlı kısa geçmişi geçirdik gözden.
Kendisine Allah'tan Rahmet...
Emmioğulları, Emmikızları ve tüm yakınlarına başsağlığı dilerim.
Sevdiklerimizi yazarak veya konuşarak analım ki...
Seven ve sevilenlerin sayısı artsın.
Kimlere kaldı ki dünya?...