12 Eylül 1980 Darbeli yasalarla yaşamları kararan emekçiler:

On yıllarca bu darbeli yasların arkasına saklanarak, emek sömürüsü yapanlara karşı, önümüzdeki 14 Mayıs seçimlerini önce demokrasi adına bir umut…

Sonra da emeğe ve emekçilere uygulanan, dayanılmaz baskı ve zulüm uygulamalarından bir kurtuluş fırsatı olarak görüyorlar!

1 Mayıs 1977’deTaksim’de yapılan o görkemli ‘’EMEK VE DAYANIŞMA MİTİNGİ’’ni içlerine sindirmeyenler, o meydanda kurdukları faşizan bir tuzakla…

34 yurttaşımızın ölümüne sebep oldular!

Orada tetikçiler tarafından öldürülenlerin tamamını rahmet ve saygıyla anıyoruz!

Orada öldürülen, Amcam Oğlu Kenan Çatak’ı özlem, rahmet ve saygıyla anıyoruz!

Elbette ki, her dönemde olduğu gibi, öz vatanına hainlik yapmak için üç paraya kiralık katillik yapanlarla…

Öz halkına ihanet etmek için, sözde inanç ve milliyetçilik kılığına girerek, üç paraya kiralık katıl olanları da lanetle kınıyor…

Onlarla aynı kimliği taşıyıp, aynı yurttaşlık haklarına sahip olduğumuz için utanç duyuyoruz!

Şu bir gerçek ki, tarihin her döneminde böylesine beyni yıkanmış hainler sürekli olarak meydan meydan dolaştı. Halen de dolaşmaktadırlar.

Kimi, teokratik faşist saltanatlara uşaklık etmek için inanç dünyasının karanlık adreslerine çökerek, öz ülkelerinin yarınlarını kararttı. Kimi de bir kahramanlık edasıyla kan emici emperyalistlerin tetikçisi olarak işbaşı yaptı.

O emperyalistler çağı yakalayıp, köşeyi döndükçe…

Bu kansız tetikçilerin ülkeleri de her daim mağdur oldu. Her dönemde yoksul kaldı. Hem demokrasiye hem de insanlık onurunu koruyacak bir çağdaş hukuka ulaşamadılar.

O satılmışların at koşturduğu ülkelerde: Ne demokrasi ne gerçek ve bağımsız bir adalet ne fikir ve düşünce özgürlüğü ne de özgür basın vardır!

Tepeden gelen ne varsa ona uyum sağlayan bir ilkel gidişat...

Tepeden gelen yanlışları, algılayıp sorgulamayan… Elbette ki doğruyla yanlışı karşılaştırma yargısına varamayanların, dayanılmaz bir utanç gidişatı vardır.

İşte 12 Eylül 1980 Darbeli ve de Kenan Evren imzalı çağ dışı yasalar da aynen böyledir!

Bu yaslar: Emekçileri köleleştiren… Halkı susturup korkutan… Özgür basınının sesini kısarak, fikir ve düşünce özgürlüğüne kelepçe vuran yasalardır!

Önümüzdeki seçimleri ‘’MİLLET’’ umuduyla bekleyen tüm emekçiler:

40 Yıl önce kaybettiklerini geri almak için bu 1 Mayıs Bayramı’nı kutlayacaklardır elbette!

Onların hakkını arayan partilerle onların bilinçli yönetim kadrolarıyla adaylarına olan yüksek bir güvenle kutlayacaklardır elbette.

1 MAYIS MEYDANLARINDA:

Ülkelerinin bağımsızlığı…

Halklarının özgürlüğü…

İnsanca ve Hakça Bir Düzen Sloganıyla:

Halkın yoksullaşmasına ve köleleşmesine ‘’HAYIR’’ sesleri yükselecektir!

Adaletin tarafsızlığı…

Birkaç kişinin değil, halkın tamamının değirmenine su taşıyan bir ekonomik uygulama için…

Eğitimin çağı yakalayacak seviyesi için…

Çağdaş Milli Eğitim’in önünü keserek, tarikat ve cemaatleri devreye sokmak isteyenlerin, karanlık emellerini kursaklarına tıkayacak, bir gerçek eğitim sistemi için…

O meydanlarda sesler yükselecektir!

Hatta ve hatta bu seçime kararsız ve duyarsız kalanlara:

‘’SUSMA, SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK!..’’ Uyarısının yapıldığı nice sesler yükselecektir!

Aman ha!.. Kimi yanlı ve yandaş medyaya kanma!

Onlara inanıp tek bir tarafa bakma!

Tek bir tarafa bakarken, sakın ola ki milletini ve de devletini zorda bırakma sesleriyle…

Bu milletin yıllardır çektiklerini, bu seçimde asla unutma sesleri yükselecektir!

Çünkü emek, eğitim ve ekonomi bir bütündür. Bunların insanlığa fayda sağlaması için, öncelikle demokrasi ve adalet gerekir!

Sağlıklı bir dış politika gerekir!

Geleceğe dönük planlar ve projeler gerekir!

Bu zincirleme gidişatın sonu: İşçilerin özgürce örgütlenmesine…

Örgütlü oldukları sendikaların, özgür toplu pazarlığıyla özgür toplu iş sözleşmesinin bağıtlanmasına kadar uzanır!

Böylesine kazanılmış çağdaş mevzuatlarla elbette ki işçiler ve tüm kesimler köleleşmez!

Tepeden verilen sadaka gibi zamlara mahkûm olarak yaşamazlar!

İnsanca yaşayıp, özgür bir yurttaş olarak ayakta kalırlar!

O halde diyoruz ki…

Ey duyarsız ve de karasız yurttaşlar!

1 Mayıs Meydanları tam da sizin yerinizdir!

Önce o meydanlara gidecek…

Sonra da elinizi vicdanınıza götürerek bir insani karar vereceksiniz!

Evet, bir karar vereceksiniz!

Çünkü bu ülke sizlerin yüzünden: BATMIŞ DA AĞLAYANI YOK!

Hiç değilse meydanlardaki ‘’MİLLET COŞKUSUNA’’ bakın artık!

Bakın ki, ‘VATAN VE MİLLET’ için, KARARLI VE DUYARLI olun artık!