Önce geminin üstüne: ‘’ADALET VE KALKINMA’’ diye yazdılar…

Yetmedi, can simitlerine: ‘’3Y İLE MÜCADLE’’ sloganı yazdılar… 

Yani: ‘’YOLSUZLUK, YASAKLAR VE YOKSULLUKLA’’ mücadele edeceğiz diyerek yola çıktılar!
Bahçeli’nin de ortak olduğu o günkü koalisyondan bıkıp usanan aziz milletimiz:

‘’Bu kez de bunları bir deneyelim!’’ Diyerek, büyük umutlarla koştu sandığa… 

Bahçeli’nin ortak olduğu hükumet gitti.

Bahçeli’nin yıllar sonra ittifak olacağı AKP geldi iktidara.

2002’den bu yana: Bir deneme… İki deneme… Derken:

Yıl oldu 2022. Tam da 20 Yıl denendi kendileri…

Bu 20 yılın sonunda:

Elbette ki, ‘’LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ’’ Diyenler haklı çıktı.

Elbette ki, ‘’LAF GEMİSİ YASTIK ALTINA YANAŞTI’’ Diyenler haklı çıktı.

Demek ki neymiş; ‘’LAF USTALIĞI KARIN DOYURMUYORMUŞ’’ diyenler haklı çıktı.

Bırakın karın doyurmayı; Daha düne kadar yönetimimiz altında olan uzun entarili TEOKRATİK FAŞİSTLERİN kabilelerine bile muhtaç ediyormuş!

YALAN MI?

Öz halkını ayrıştırmada usta olup laf üretenler:

Eğer bilimsel plan ve projelere dayanarak iş ve aş üretseydi, bugün İNGİLİZ ADASI tefecilerinden… Körfezdeki emperyalist kuklası sözde dindar, özde dinden beslenen FIR DÖNDÜLERİN kapılarını çalarak, bu yüce milletin başını eğmezdiler!

Öz ülkelerindeki zalimlerle zulümlerden kaçarken:

Karada, havada ve denizlerde boğularak veya donarak ölen Müslümanlara, bir insani vicdanla bile bakmayan, o saltanat ağalarına asla ağız açmazdılar!

Dahası, eğer şu ‘’3Y’’ sloganlarına sahip çıkarak hayata geçirseydiler:

Cumhuriyet Türkiye’sinde ne yolsuzluklar ne yasaklar ne de yoksulluklar bu düzeyde olurdu!

Hele hele birkaç kişiyi döviz ihaleli zengin yaparken…

On milyonlarca insanımızı açlık ve yoksulluğa sürüklemezdiler!

Yolsuzluk dosyaları ambar ambar…

Yasaklar var: Medyadan siyaset meydanlarına kadar… 

Yoksulluklar her metrekarede… Herkes için!

YALAN MI?

Yanlış üstüne yanlış yaparak, bu yanlışları muhalefetin üstüne yıkma konusunda:

Öyle bir başarılı oldular ki…

Bunu başarmak için, öncelikle televizyon ve gazeteleri kendilerine bağlamakta öyle bir başarılı oldular ki…

Seçilmiş ve atanmışlarla… Özel görevli kimi kesimlerin kendilerini savunma konusundaki…

Bir dayanılmaz çırpınışları öyle bir başarılı oldu ki…

DERKEN BU ÜLKEDE SADECE LAF ÜRETTİLER LAF…

Bu konuda öyle bir başarılı oldular ki…

Emekçileri, sendika ve özgür hak arama maslarından öyle bir uzaklaştırdılar ki…

Özümüze yeten, tarım üretim alanı tarla ve bağ-bahçeleri öyle bir kuruttular ki…

İkide bir laf arttıkları geçmiş dönem var ya, işte o dönemin fabrikalarını sattılar…

Limanlarını sattılar… Velhasıl tekstilden şekere… Sütten nice unlu mamullere kadar ne varsa… 

Teknolojiden, ulaşıma, inşaat sektörüne… Eğitimden savunma sanayiye kadar son yüz yılın neyi varsa öyle bir sattılar ki…

Devletin altın yumurtlayan kurum ve kuruluşlarını öyle bir işlemez hale soktular ki…

Çalışanın sayısını düşürüp, işsizlerin sayısını öyle bir artırdılar ki…

Ortada ne iş barışı kaldı ne de sosyal barış…

En verimli eğitim birimleriyle kavgaya tutuşarak, ülkenin geleceğini bile tehlikeye soktular!

Kısacası yöneten siyasetimiz, öz ülkemize ve öz milletimize yüzyılın en büyük yanlışını yaptı!

Hem de bir milliyetçi siyasal destekle yaptılar! 

Bunca yanlışa suskun ve seyirci kalan bu siyasal milliyetçileri anlayan varsa beri gelsin! 

Onlar da sadece laf üretmekle meşgul…

Onlar da sadece muhalefeti suçlamakla meşguldür!

Ellerinde olsa ‘uzaylılar bunca yanlışı gelip yaptı.’ Diyecek kadar, yanlı olup yanlı çıktılar!

Ne diyelim MİLLETTEN UZAKTA, YENİ TİP BİR MİLLİYETÇİLİK BU OLSA GEREK!

Doğup büyüdüğüm Iğdır’ın Melekli Kasabası’nda Azerbaycan Türkçesiyle: 

‘’BELE DE ZULÜM OLAR’’ sözünü çok duyardım çok…

Sahi, böyle de zulüm olur mu? 70 Milyon insanımız yoksulluk ve açlık sınırının altında inim inim inlerken…

Lafla peynir gemisi yürüten yöneten siyasetimiz hala muhalefeti suçlarken…

Demokrasi ve adalete güvenerek, ağzını açıp millet, sosyal barış ve memleket için konuşanlar hapis damlarına konarken…

Daha daha yazmakla bitmeyen nice yanlışlar sıra sıra yapılırken:

Üstünde ADALET VE KALKINMA yazan LAF GEMİSİ, derken YASTIK ALTINA YANAŞTI!

Hem de şu bildik medyanın gücüyle…

Hem de o hızlı yandaş siyasal milliyetçilerin sayesinde yanaştı.

ÇOK YAZIK ÇOK!.. 

20 Yılda bir arpa boyu yol…

OYSA:

20 Yılda vatandaştan toplanan paralar: 

2 Küsur Trilyon Dolar…

Özelleştirmeden gelen 70 Milyar Dolar…

Sahi, nerede, nereye gitti bu paralar?

Sormalı, demokrasi ve adalet güzergahında sormalı ki…

LAF GEMİSİNİ YASTIK ALTINA YANAŞTIRANLAR BU MİLLETE HESAP VERSİN!

BELE DE OLMAZ Kİ!..