Ben Galatasaraylıyım.

Galatasaray iyi de oynasa, kötü de oynasa hep şampiyon olmasını isterim. İyi oynadığında zaten çok isterim olmadığında çok üzülürüm, kötü oynadığında da şampiyon olmasını isterim benim için hiçbir önemi yoktur kötü oynamasının mesela nasıl kazanırsa kazansın hiç fark etmez. Ama yeter ki kazansın...

Fenerbahçe bizi 50 sene üst üste yensin, gidip Avrupa şampiyonu olsun yine Fenerbahçe’yi sevmem, üstüne daha fazla kin tutabilirim. Nasıl bir fanatik olduğumu anlatabildiğimi düşünüyorum.

Şimdi...

Gelelim bizim devlet yönetimindeki fanatizme;

Ben bu fanatikliği Türkiye’de devlet yönetimi için kullanıldığını görüyorum. Hem de dile kolay 21 yıl...

Ülkeyi 21 yıldır yöneten Recep Tayyip Erdoğan’ı benim Galatasaray’ı tuttuğum gibi tutan milyonlarca insan var.

Evet gerçekten böyle bir simülasyonun içinde yaşıyoruz.

Erdoğan ekonomide, dış politikada, iç politikada, terör örgütleriyle yakın ilişkilerde (Örneğin FETÖ ile yıllarca birlikte olmak gibi) vs. vs. ne hata yaparsa yapsın desteklenmeye devam ediliyor.

Tıpkı ben Galatasaray ne kadar kötü oynasa da kazanmasını istediğim gibi Erdoğan’ın da yaptığı tüm hatalara rağmen 21 yıl sonundaki seçimi de kazansın istiyorlar.

Birinci sorum, Siz bir kişiyi takım tutar gibi tutar mıydınız?

Diğer sorularıma devam ediyorum;

- Takım tutmak gibi bir kişiyi tutmanın zararlarının farkında mısınız?

- Bir gün karşınızdaki kitlenin de bir kişiyi böylesine sevip destekleyebileceğini ve on yıllarca onu başta tutup sizden intikam aldıkça da zevk alacaklarını hiç düşündünüz mü?

- Neden devleti ve 85 milyon insanı yöneten bir kişiyi değil de gidip takım falan tutmuyorsunuz?

Bu seçimde Kılıçdaroğlu’nu destekledim ve ikinci turda da destekleyeceğim. Kılıçdaroğlu’nu hiçbir zaman ben de kazanacak aday olarak görmedim. Hatta 4-5 ay önce Kılıçdaroğlu aday olmak istediğinin sinyallerini verdiğimde güldüm geçtim.

Şimdi ise en uygun adayın o olduğunu düşünüyorum.

Çünkü Kılıçdaroğlu’nun bu fanatizmi sakinleştireceğine, ülkeye huzur getireceğine inanıyorum. Açıkladıkları ekonomi programıyla da ekonominin düzeleceğini ya da düzelmeye başlayacağını düşünüyorum.

Eğer ki Kılıçdaroğlu oyumla verdiğim 5 yıllık yetkiyle birlikte huzur, güvenlik ve ekonomik refaha giden adımları atmaya başlamamışsa, oyum o 5 yıl sonunda rakibine olacak. Çünkü dedim ya ben Galatasaraylıyım, Kılıçdaroğlusporlu değilim.

Ülkemize akıl, fikir ve sağduyu diliyorum.