Galatasaray, taraftarının önünde ilk resmi maçına Fatih Karagümrük karşısında çıktı. 3-0’lık net bir galibiyet alan sarı-kırmızılıların klasikleşen en başarılı olduğu zamanlarda bile eksik olmayan kaos hali daha ilk resmi maçtan sonra gündemimize girdi.
75 milyon avroluk rekor bir anlaşmayla dünya basınında bile yer bulan transferin başrolü Victor Osimhen Karagümrük maçından sonra adeta yeni neslin tarifiyle ghostladı. Gerek maç sonrası kutlamalarda uzaklardan Roland Sallai ile birlikte sönük bir sevinç gösteren Osimhen geçtiğimiz sezon her maçtan sonra 15-20 Instagram storysini bırakın kendisi için yapılan paylaşımları bile repost yapmadı. Her galibiyetten sonra göbek atan Galatasaray taraftarının videosunu paylaşan Osimhen’de bu maçtan sonra yaprak kımıldamadı.
Dediğim gibi en başarılı anlarda bile kaosların hakim olabildiği Galatasaray’da bu olay benim fikrime göre herkesi tedirgin etmeli.
Osimhen maçlardaki arzusuyla, yeteneği ve gücüyle geçtiğimiz sezon Icardi’nin yokluğunda takımı sırtlamış ve şampiyonluğa taşımıştı. Bu sezon bonservisli oyuncusu olarak Galatasaray’a daha büyük katkı yapacağı öngörülen Osimhen’in ilk resmi maçta Icardi’ye gösterilen ilgiden dolayı mı bu davranışı sergilediğini bilmiyoruz ancak başka bir açıklama da getiremiyoruz. Cimbom’u üç yıl üst üste şampiyon yapan ve dört yıl üst üste şampiyonluk rekorunu egale etmeye yaklaşan Okan Buruk’un Osimhen’le bu konuda görüşüp görüşmediğine ilişkin bilgimiz yok ancak eğer bir görüşme olmadıysa ivedilikle bu durumu sorgulaması için uyarılarımızı yapalım hocaya.
Maça gelince Galatasaray yeterince organize değildi, Barış Alper Yılmaz’ın bireysel gücü ve çabasıyla erkenden golü bulup takımı rahatlatması 3-0’lık net skora giden yolu açmış görünüyor ancak bazı sekanslarda Karagümrük’ün arkaya attığı paslarda biraz daha hızlı ve yetenekli oyuncuları olsaydı Galatasaray belki daha fazla zorlanabilirdi. Defans yerleşiminde eksikler göze çarptı, özellikle gerçek bir bek oyuncusu olmayan Roland Sallai’nin defansif yönündeki zayıflık, Eren Elmalı’nın da geriye dönüşlerde biraz zafiyet göstermesi Abdülkerim ile Sanchez’i zaman zaman yalnız bırakabiliyor. Bu durumun Şampiyonlar Ligi’nde yaş ortalaması genç ve daha hızlı oyunculardan oluşan takımlara karşı daha fazla görüleceğini düşünüyorum.
Leroy Sane’nin de biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu söylemek isterim. Verkaçlarda başarı yüzdesinin henüz düşük olduğunu ve takım arkadaşlarıyla tam uyumu henüz sağlayamadığı için paslarda hataların olduğu dikkatlerimizden kaçmıyor. Sane’den eminim, Galatasaray’a büyük katkı sağlayacak ve kendi attıklarının yanısıra takım arkadaşlarına da fazlasıyla servis yapacağını biliyorum.
Sevgili Galatasaraylılar biraz sabır daha ikinci maçı tamamladık.
Günay’a da bir paragraf açmadan bitirmeyelim. Kaleci transferi halen gerçekleşmemişken Günay Güvenç gerçekten soyadı gibi güven verdi. Günay iyi bir kaleci ve geçtiğimiz sezon Muslera’nın formsuz döneminde ‘Acaba birinci kaleci olur mu?’ diye sorgulatmışlığı da var hatırlarsanız. Ancak Şampiyonlar Ligi seviyesinde bir kaleci şart ve zaman iyice daraldı. Osimhen olayında Okan Hoca’nın, kaleci konusunda da yönetimin acilen aksiyon alması gerekiyor.
Sarı-kırmızılı taraftarlar kendilerine yapılan yanlışı da iyilikleri de unutmaz. Kralın dönüşünü kutladığımıza göre artık başta Osimhen olmak üzere tüm takıma aynı seviyede desteği vermeye başlayalım ve bu sezonda da hem ligde hem Avrupa’da önemli başarıları tarihe yazalım.