Vatana ve millete fayda sağlayan kim ve ne varsa, tek tek yok ediliyor! Özellikle de CUMHURİYET ile gelen tüm çağdaş kazanımlar... Vatanın doğasından... Milletin huzur ve güvenine dair ne varsa, günden güne acımasızca yok edildi! Demokrasiye ve adalete zarar vererek, vicdanları yaralayan en son ve de dayanılmaz uygulamalar: Milletin iradesiyle seçilenlere yapılan zindanlı kin ve intikam siyaseti oldu.
Yargıdan önce, kendilerinin karar verip toplum huzurunda mahkum etmeleri, ne hukuka ne vicdana ne de insafa sığar!.. Ülkeyi, öz siyasal çıkarlarına göre yöneten kendileri: Milletin büyük çoğunluğunu açlık ve yokluk çukuruna... Devleti de dünyanın en geride kalmış devletlerin yanına yolladılar!
Çünkü: 23 yıldır ne gerçek adaleti ne de bereketi gördü bu millet. Gerçek adaletin olmadığı yerde; Vatan ve Millet tehlikede olur! Böylesine intikamcı bir siyasal karmaşa ve belirsiz dönemlerde: İktidarlar, genellikle milletin devletini muhaliflere karşı kullanarak ayakta durmaya ve de varlığını sürdürmeye çalışır; Derken, baskılar ve yasaklar peş peşe gelir. Oysa bu uygulamalar, ne 'YERLİ' olma ne de 'MİLLİ' olma idealiyle bağdaşır! Ayrıca ülkenin birlik ve beraberliğini de tehlikeye sokarak, var oluş ülküsüne bile zarar verir! Ülkeyi yönetirken, muhalif olanlara karşı kin ve intikam besleyen devlet adamları, eğer görevlerini kötüye kullanarak, devletin adaletiyle siyasal emellerine ulaşmaya çalışırsa, o ülkede vicdanların yerini zindanlar... İnancın yerini de inançsızlık alır ki, bu da yöneten siyasetin öz ülkesine dayanılmaz bir yanlışı olur elbette!
Millete rağmen ortaya konan ve de oyalayan kumpaslı zaman dilimleri, muhalif olanları mağdur etse de o mağdur olan muhaliflerin, daha sonra Ülkeyi yöneten birer saygın ve çok sevilen devlet adamları olduklarını Siyasi Tarih âdeta altın harflerle yazar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, gerisi korku dağlarının ardından atılan, yalan ve yanlış bağırtılardır! Bu acımasız bağırtılar: Kısa zamanda kendilerine... Uzun zamanda da milletin sevdiği kahramanlara hizmet eder bu da biline... Elbette ki, günümüzün çağdaş iletişim teknolojisi sayesinde! Bu yüzden: ZİNDANLARDA TUTUKLU, VİCDANLARDA ÖZGÜR OLMAK HERKESE NASİP OLMAZ!